Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12508 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10511 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Muğla Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/02/2014NUMARASI : 2013/204-2014/130Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve kiracılığın tespiti davasına dair karar, davalı-karşı davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Asıl dava, 2886 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca tahliye, birleşen dava kiracılığın tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde; Mülkiyeti S.. M..ne ait, tasarrufu Muğla Gençlik Spor İl Müdürlüğüne bırakılan taşınmaz üzerinde bulunan büfenin davalıya kiralandığını, kira süresinin 06/06/2001 tarihinde sona erdiğini, davalının sözleşmesinin yenilenmesini talep etmesi üzerine pazarlık usulü ile ihale yapılarak en son 05/01/2012 tarihli kira sözleşmesinin düzenlendiğini ve kira süresinin 31/12/2011-31/12/2012 tarihleri olarak belirlendiğini, müvekkili tarafından 19/12/0012 tarihli yazı ile kiralananın sözleşme süresinin 31/12/2012 tarihinde sona ereceğinin, S.. M..ne Ait Taşınmazların İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 78.maddesi uyarınca kira süresinin 10 yıldan fazla olamayacağının, taşınmazın ilk ihaleye veriliş tarihinden itibaren 10 yıllık sürenin dolduğunun ve sözleşmenin yenilenmeyeceğinin, taşınmazın tahliye edilmesinin bildirildiğini ancak davalının taşınmazı tahliye etmediğini belirterek davalının tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada ise; davacı kiracı, davalının kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğini ve taşınmazı tahliye etmesi gerektiği bildirimini içerir ihtarname gönderdiğini, kiralananın 6098 sayılı TBK.nın hükümlerine tabi olduğunu belirterek müvekkilinin kiracılık sıfatının devam ettiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasında kira ilişkisinin ilk olarak 2886 sayılı Yasa hükümlerine göre kurulduğu, en son davaya konu 05/01/2012 tarihli kira sözleşmesinin de 02/01/2012 tarihli ihale sonucunda düzenlenmiş olması nedeni ile kira ilişkisinin 2886 sayılı Kanunun 75.maddesi gereğince 31/12/2012 tarihinde sona erdiği gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile davalının tahliyesine, karşı davanın reddine karar verilmiştir. 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi ile değişik “Ecrimisil ve Tahliye” başlıklı 75.maddesinin 3 ve 4.fıkrasında; “kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm var ise ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır. İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülkiye amirince en geç onbeş gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.” hükmü bulunmaktadır. Bu madde önceleri sadece Hazine tarafından bu Kanun hükümlerine göre kiraya verilen taşınmazlar hakkında uygulanırken, 13.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 Sayılı Belediye Kanununun 15/p-3 maddesi hükmüyle belediye taşınmazları 5538 Sayılı Kanunun 26/b maddesi uyarınca İl Özel İdareleri ve son olarak 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi uyarınca V..Genel Müdürlüğüne ait taşınmazlar hakkında da uygulanması öngörülmüştür. Bu madde ile adı geçen kurumlara tahliye konusunda bir ayrıcalık tanınmıştır. Yasal süre bitiminden itibaren ecrimisil alınacağı hüküm altına aldığından, 2886 Sayılı Yasanın 1.maddesi uyarınca usulüne uygun yeni bir sözleşme yapılmadıkça kiracıyı fuzuli şagil kabul etmek gerekir.Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri ve Belediyeler 2886 Sayılı Yasa uyarınca kiraya verdikleri taşınmazlarını, kira süresi sonunda, işgal ne kadar süre devam ederse etsin kiralananın 6570 Sayılı Yasaya ya da Borçlar Kanununa tabi olup olmadığına bakılmaksızın her zaman gerek mahkemeden gerekse mülkiye amirinden tahliyesini isteyebilirler. Ecrimisil olarak alınması gereken paranın “kira parası” adı altında alınmış veya ödenmiş olması, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez. Somut olayda; Davada dayanılan ve hükme esas alınan 03/06/1999 başlangıç tarihli ve 31/12/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmeleri konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Söz konusu kira sözleşmelerinde kiralayan Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü olup ayrı bir kamu tüzel kişiliğidir. 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun 75.maddesindeki düzenleme devletin özel mülkiyetinde ya da devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazların gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine tahliyesini sağlamaya ilişkin bir düzenlemedir. 2886 Sayılı Kanunun 75. maddesi tahliye yönünden münhasıran “Hazine” tarafından kiraya verilen taşınmazlar hakkında uygulanmakta iken 5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 15/p-3 maddesi hükmüyle 2886 Sayılı Kanun hükümlerine göre kiraya verilen Belediye taşınmazları ve 5538 Sayılı Yasanın 26/b maddesi uyarınca İl Özel İdareleri ile son olarak 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi uyarınca Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malları hakkında da uygulanması öngörülmüştür. Belirtilen kurumlar dışındaki diğer kamu kuruluşları, taşınmazlarını 2886 Sayılı Yasa uyarınca kiraya vermiş olsalar bile bu kanunun 75. maddesine dayanarak süre bitimi sebebiyle idareye ya da mahkemeye başvurmak suretiyle kiralananın tahliyesini sağlayamazlar. Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri ve Belediyeler dışındaki diğer kamu kuruluşlarına ait kiralanan taşınmaz 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Konut ve Çatılı İşyeri Kiraları hükümlerine tabi bir yer ise, kiraya verme 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununa tabi olsa da bu taşınmazlar hakkında da Türk Borçlar Kanunu'nun Konut ve Çatılı İşyeri Kiralarına ilişkin hükümleri uygulanır. Sözleşme süre sonunda Türk Borçlar Kanunu'nun 347/1. maddesi uyarınca kiracı tarafından feshedilmedikçe aynı şartlarla bir yıl uzatılmış sayılacağından ancak Türk Borçlar Kanunu'nun Konut ve Çatılı İşyeri Kiralarına ilişkin tahliye sebeplerine dayanılmak koşuluyla kiralanan taşınmazların tahliyeleri sağlanabilir. Kiralanan taşınmaz Konut ve Çatılı İşyerleri Kirasına tabi olup 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda fesih ve tahliye sebepleri sınırlı şekilde gösterilmiş olup, kiraya verenin bu sebeplerden birine dayanmadan tek yanlı olarak sözleşmeyi feshedip tahliye isteme hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı- karşı davacı kiracının taşınmazdaki kiracılığı devam ettiğinden asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmesi gerekinken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca asıl dava ve birleşen davada verilen hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.