Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı ile davalılardan A.K……. ve C.. Y………. tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş ancak işin mahiyeti nedeni ile duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ile davalılardan C.. ve A.K……. Y……… vekili tarafından temyiz edilmiştir.İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. 1-Davalılar C.. ve A.K……. Y……… vekilinin husumete ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı ile davalılardan L……. Restoran İşletmeleri ve Turizm A.Ş. arasında 01.01.2004 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu sözleşmeye göre, kiracının adı geçen şirket olduğu, davalılardan M…….. A.. B……….'nun sözleşmede imzasının bulunmadığı, davalı A.K……. Y………'nun şirket temsilcisi olarak sözleşmede imzası bulunduğu, diğer davalı C.. Y………..'nun kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıkları anlaşılmıştır. Kira sözleşmesine göre kiracı şirket olduğuna göre, diğer davalılara bu davada husumet yöneltilmesi doğru değildir. 2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalıların 01.01.2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesi gereğince kiracı olduklarını, çocuklarından S……., N……. ve L………'in halen işsiz olup, dava konusu yerde restoran işletmek istediklerini, adı geçen çocukların daha önce de aynı yerde restoran işlettiklerini,bu konuda tecrübeli olduklarını, bu işe ihtiyaçları bulunduğunu belirterek 6570 sayılı yasanın 7/c maddesi gereğince kiralananın tahliyesini talep etmiştir. Davalılar vekili, kiracının davalı L……. Restoran İşletmeleri ve Turizm A.Ş. olduğunu, davalılardan A.K…….Y………'nun şirket temsilcisi olarak sözleşmeyi imzaladığını, kiracı olmadığını, davalılardan C.. Y………'nun da sözleşmede kefil olarak imzası olup kiracı olmadığını, davacının çocuklarının ihtiyaç iddiasının gerçek ve samimi olmayıp, asıl amacın yüksek kira artışı sağlamak olduğunu, davacının çocuklarının en küçüğünün bile 54 yaşında olduğunu, çocukların SSK'da kayıtları bulunduğunu, davacının bu taşınmaz ile eşdeğer başka taşınmazları olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacının çocuklarının dava konusu yerde daha önce başka bir isimle restoran işlettiklerini, tanık beyanlarına göre bu yeri verimli bir şekilde işletemeyip çalıştıramadıklarını ve davalılara kiraya verdiklerini, davalıların küresel kriz ve işletmelerin kapandığı bir ortamda bu yere masraf ve restorasyon yaparak basiretli bir tacir olarak restoran işlettikleri, davalının başka yere taşınması halinde basiretli bir tacir olarak işletmeyi aynı düzende taşıması ve yürütmesinin mümkün olamayabileceği, davacının çocuklarının kendi mülkleri dışında başka yerde yeni düzen kurup lokanta işletebilecekleri gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. İhtiyaçlıların dava konusu taşınmazı kiraya vermeden önce kiralananda aynı işi yapmış olmaları ve işlerini yürütememiş olmaları, keza kiralayanın kira parasının artırılmasını istemesi tek başına ihtiyacın gerçek ve samimi olmadığını göstermez. İhtiyaçlının boşta olması halinde kural olarak ihtiyacın samimi olduğunun kabulü gerekir. Ayrıca, kiracının dava konusu yere masraf yapmış olması ya da basiretli bir tacir gibi işini iyi yürütmesi davacının ihtiyaç iddiasında bulunmasına engel değildir. Kiracının kiralanandan başka yere taşınması halinde aynı şekilde başarılı olamama ihtimali nedeniyle taşınmaz sahibinin başka taşınmazda iş yapmasının daha doğru olacağı düşünülemez. Bu durumda mülkiyet hakkına üstünlük tanınması gerekmektedir. Dosyada mevcut deliller, dinlenilen tanık beyanları ve getirtilen tüm belgeler dikkate alındığında, davacının çocukları S……. ve L……..'in halen çalışmadıkları, diğer ihtiyaçlı N…….'nın ise bir şirkette ücret karşılığı çalıştığı ve işten ayrılıp restoran işini yapmak istediği, davacının çocuklarının daha önce aynı yerde restoran işlettikleri, bu iş konusunda tecrübeli oldukları, ihtiyaçlılardan bazılarının yurtdışında restoran işletmeciliği üzerine eğitim aldıkları, restoran işletmeciliğinin davacının çocuklarının babalarından kalan bir meslek olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ; Yukarıda 1 ve 2 no'lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.