Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1233 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 18211 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tahliye ve alacakMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, duruşma tebligat masrafları verilmediğinden duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilmiş olup, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, temerrüt nedeniyle tahliye ve kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde davalının 1.1.2009 başlangıç tarihli ve altı yıl süreli kira sözleşmesi gereğince kiracı olduğunu, davalının 2009 yılı ağustos ayı, 2010 yılından ödenmeyen 5 ay, 2011 yılından ödenmeyen 8 ay kira borçlarının ve sözleşmenin 3. Maddesinde düzenlenen muacceliyet şartı gereği dönem sonuna kadarki tüm kiranın ödenmesi için 13.4.2011 keşide tarihli ihtar gönderildiğini, davalı tarafından sadece 200.000 TL ödeme yapıldığını, borcun tamamının ödenmediğini, davalının halen 1.060.000 TL ödenmeyen kira borcu bulunduğunu, böylelikle Temerrüt olgusunun gerçekleştiğini belirterek temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesini ve kira alacağının tahsilini istemiş, davalı vekili ise ihtarname sonrası kısmi ödeme yapıldığını, bu ödemelerin davacı tarafından itirazi kayıt ileri sürülmeden kabul edildiğini bu nedenle de ihtarın hükümsüz kaldığını, ayrıca ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 20/04/2011 tarihi ile dava tarihi olan 30/04/2012 tarihi arasında 1 yılı aşkın süre geçtiğini ve bu nedenle de ihtarnamenin geçerliliğinin kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının 1 yıl önce çektiği ihtara dayanarak dava açmasının iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında 1.1.2009 başlangıç tarihli ve altı yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 3.maddesinde, bir kira ödenmediği takdirde diğer aylara ait kiraların muaccel olacağı kararlaştırılmıştır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Davacı tarafından 13.4.2011 tarihinde keşide edilip 20.4.2011 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile, "ödenmeyen 2009 yılı Ağustos ayı, 2010 yılına ait 5 ay, 2011 yılına ait 8 ay kira parası yanında, muacceliyet şartı gereğince dönem sonuna kadarki kira paralarının tahliye ihtarlı olarak 30 gün içinde ödenmesi istenmiş, dava ise 30.04.2012 tarihinde açılmıştır. Her ne kadar mahkemece, ihtar tebliğinden itibaren 1 yıl sonra dava açılmış olup, bu süre içerisinde de kiraların kabul edlimiş olması nedeniyle davacının dava açmakta iyiniyetli olmadığından bahisle istemin reddine karar verilmiş ise de, esasen taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 1.1.2009 başlangıç tarihli ve 6 yıl süreli olması gözönüne alındığında 20.4.2011 tarihinde davalıya tebliğ edilen temerrüt ihtarı üzerine 30.4.2012 tarihinde dava açılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu nedenlerle mahkemece temerrüt olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durularak sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliye talebinin reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davacının kira alacağı talebi hakkında olumlu-olumsuz bir karar vermemiş olması da doğru değildir.Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.