Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12324 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11195 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Bursa 3. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/07/2012NUMARASI : 2012/426-2012/1349Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılık sıfatının tespiti davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiracılık sıfatının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece,davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde; Müvekkilinin davalı Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı ile yapılan 01.02.2004 tarihli kira sözleşmesi gereğince dava konusu taşınmaz üzerinde çay bahçesi işlettiğini, Bursa Büyükşehir Belediyesinin Osmangazi Belediyesi Başkanlığı ile 18.04.2006 tarihinde yapmış olduğu protokolle kiralananın Osmangazi Belediyesine devredildiğini, çay bahçesinin kiraya vereni olan Bursa Büyükşehir Belediyesinin taşınması devretmesi nedeniyle kiralayan sıfatının sona erdiğini, Osmangazi Belediyesinin 10.08.2006 tarihinde müvekkiline gönderdiği ihtarname ile kira sözleşmesini sona erdirme ve taşınmazın boşaltılması istediğini bildirdiğini, ancak sözleşmenin süresi dolmadığı için müvekkilinin çay bahçesini kullanmayı sürdürdüğünü, her ne kadar makbuzlarda yatırılan ücretlerin ecrimisil karşılığı olduğu belirtilmiş ise de; Her yıl yenilenen sözleşmeye göre kiracı olduğundan haksız işgal eden sıfatı bulunmadığı için yatırılan paraların kira ücreti olduğunu, ecrimisil ücreti olmadığını, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı tarafından 10.02.2012 tarihinde gönderilen ihtarla davaya konu çay bahçesinin tahliye edilmesinin istendiğini, Bursa Büyükşehir Belediyesinin sözleşmenin tarafı olmaktan çıktığını ve taşınmazların sahibi olmadığı için böyle bir ihtarname çekme hakkına da sahip olmadığını belirterek müvekkili şirketin 01.01.2012 tarihinde Osmangazi Belediyesi Başkanlığı ile yenilenmiş sözleşmeye göre halen Osmangazi Belediyesinin kiracısı olduğunun ve Bursa Büyükşehir Belediyesinin kiracısı olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekillleri davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı ile davalı B.. B.. arasında 10.02.2004 tarihinde düzenlenen 01.02.2004 başlangıç tarihli ve 11 ay süreli kira sözleşmesi ile kiralanan “çay bahçesi” olarak davacıya kiraya verilmiş olup, B.. B..nın 09.09.2014 tarihli yazısından kiralananın 2886 Sayılı Kanun'a göre kiraya verilmediği anlaşılmaktadır. Türk Borçlar Kanun'unun adi kiraya ilişkin 327.maddesi “Açık veya örtülü biçimde bir süre belirlenmişse, kira sözleşmesi bu sürenin sonunda kendiliğinden sona erer. Taraflar, bu durumda, açık bir anlaşma olmaksızın kira ilişkisini sürdürürlerse, kira sözleşmesi belirsiz süreli sözleşmeye dönüşür.” düzenlemesi, Türk Borçlar Kanun'unun 347.maddesinde ise “Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez.......” düzenlemesi bulunmaktadır. Mahkemece 2886 Sayılı Kanun'un 75.maddesi gereğince kira sözleşmesinin sona erdiği ve davacının fuzuli şagil durumuna düştüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; Dava konusu kiralananın 2886 Sayılı Yasaya göre kiraya verilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda olayda 2886 Sayılı Kanun'un 75. Maddesinin uygulanması mümkün değildir. Ancak kira sözleşmesinden kiralananın sözleşme kapsamında adi kiraya veya çatılı işyeri kirasına tabi olup olmadığı tespit edilememektedir. Bu nedenle olaya Türk Borçlar Kanun'unun yukarıda belirtilen maddelerinden hangisinin uygulanacağının belirlenmesi gerekir. Uygulanacak yasa hükmünün tespit edilebilmesi için de taşınmazın üstün vasfının belirlenmesi gerekir. Mahkemece mahallinde keşif yapılarak öncelikle dava konusu taşınmazın üstün vasfı tespit edilerek Türk Borçlar Kanun'unun adi kiraya ilişkin hükümlerine tabi olduğunun anlaşılması halinde davalı O.. B.. tarafından davacı kiracıya gönderilen 10.08.2006 keşide tarihli ihtarname ile davalı B.. B.. tarafından davacı kiracıya gönderilen 10.02.2012 keşide tarihli ihtarnamenin tebliğ edilip edilmediği üzerinde durularak, bu ihtarnamelerin fesih ihbarı yerine geçip geçmediğinin belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi, kiralananın üstün vasfının çatılı işyeri olduğunun anlaşılması halinde ise Türk Borçlar Kanun'unun 347.maddesi nazara alınarak karar verilmesi gerekirken, noksan araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 12.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.