Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12297 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 6059 - Esas Yıl 2010





Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi,olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, düğünde müvekkiline takılan ziynet eşyaları ve bir miktar paranın müvekkiline verilmediğini, bu altın ve paralar ile davalıya abisi adına kayıtlı araba alındığını belirterek takıların aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde karşılığı olan 28.535 TL'nin tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, tarafların ailesi ve yakınlarının ekonomik durumlarının belirtilen miktarda takı takılmasına elverişli olmadığını, bununla birlikte takılan altın ve ziynet eşyalarının tarafların ortak rızası ile düğünden hemen sonra satılarak müşterek hane için alınan beyaz eşya ve mobilya için ödendiğini açıklamış ve davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ispat yükünün davacıya ait olduğu, ziynet eşyalarının rızası dışında elinden çıktığının davacı tarafından kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kural olarak, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Dava konusu kadına ait altınlar koca tarafından bozdurulup değişik amaçlarla kullanılmış olabilir. Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs.) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olayımızda davacıya ait olduğu anlaşılan ziynetlerin evliliğin devamı sırasında bozdurulduğu ve evin ortak giderlerine harcandığı davalı tarafından kabul edilmektedir. Bu durumda ispat yükü davalıda olup, kadının kendi rızası ile bir takım ziynet eşyalarını verdiği davalı tarafından kanıtlanamamıştır. Ancak varlığı davacı tarafından kanıtlanan ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 09.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.