Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12202 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9213 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Selçuk İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/04/2014NUMARASI : 2012/57-2014/36İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağından dolayı başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın kaldırılmasına, kiralananın tahliyesine, asıl alacak miktarının % 20'si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, davalının 03.09.2012 tarihinde tevdi mahalline yaptığı 9.000 Euro ödemenin infazda nazara alınmasına karar verilmesi üzerine, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili 11.06.2012 tarihinde başlattığı icra takibi ile 01.09.2007 tarihli kira sözleşmesine dayanarak, beşinci yıl kira bedelinin 05.05.2012 tarihinde ödenmesi gereken 9.000 Euro'luk kısmının karşılığı 20.567,60 TL asıl alacak, 190,43 TL işlemiş faizin tahsili isteminde bulunmuş, davalı borçlu süresinde yaptığı itirazında dayanak kira sözleşmesine göre ödenmesi gereken 9.000.00 Euro kira bedelinin karşılığı olan 20.454 TL'nin 11/06/2012 tarihinde alacaklı H.. K..'ın banka hesabına ödendiğini bildirerek bu miktar borca itiraz etmiştir.Taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayan 01.09.2007 tarihli kira sözleşmesinde kiraya verenler H.. K.. ve F.. K.. olup, sözleşmede kiranın kime ne kadar yatacağına dair hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda kiraya verenlerin kira paylarının ½ olduğunun kabulü gerekir. Davacı H.. K.. sözleşmede kira parasının tamamının kendi hesabına ödeneceğine dair hüküm bulunmaması ve taraflar arasında böyle bir teamülde oluşmadığından 02.07.2012 tarihinde hesabına yatırılan 20.454 TL yi davalı kiracıya iade etmiştir. Davalı borçlu bunun üzerine 06.07.2012 tarihinde kiraya verenlerden F.. K.. hesabına 10.200 TL, yine H.. K.. hesabına 10.200 TL olmak üzere 20.400 TL'sını konutta ödemeli olarak göndermiş, davacılar bu sefer paranın eksik olduğundan bahisle 20.400 TL'sını davalı kiracıya iade etmişlerdir. Davalı kiracı 17.08.2012 tarihinde tevdi mahalli talep etmiş, aynı gün verilen karar üzerine 03.09.2012 tarihinde bu sefer 9.000 Euro kira bedelini tevdi mahalline yatırmıştır. Bu durumda takipte talep edilen 9.000 Euro karşılığı 20.567,60 TL'sının 20.400 TL'sı 06.07.2012 konutta ödemeli olarak davacılara gönderilmiş, bunun dışında borçlu tarafından 21.06.2012 tarihinde icra dosyasına 500 TL daha yatırılmıştır. Böylece davalı kiracı tarafından otuz günlük ödeme süresi içerisinde toplam 20.900 TL yatırılmış olup, temerrüdün varlığının tespiti yönünden ödenen paranın öncelikle kira parasından mahsubu gerekir. Yatırılan para kira borcunun aslını karşılayacağına göre davalı kiracının temerrüde düştüğünden sözedilemez. Bu nedenle kiracının temerrüte düştüğü belirtilerek tahliye kararı verilmesi doğru değildir. Bundan ayrı davalı kiracı otuz günlük ödeme süresi dolduktan sonra 25.07.2012 tarihinde yeniden iade edilen parayı 9.000 Euro olarak tevdi mahalline yatırmıştır. Bu durumda bakiye alacağın tahsili yönünden ilgili icra müdürlüğüne kapak hesabı yaptırılıp bakiye borcun varlığı halinde belirlenen miktar üzerinden itirazın kaldırılması gerekirken yeterli araştırma yapılmadan borcun tamamı üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi de doğru değildir. Öte yandan davacıların talepleri olmadığı halde davacılar yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi de yerinde değildir. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK'nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 10/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.