MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, İİK.’nun 121.maddesi uyarınca borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan 13 adet taşınmazın ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne ve ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, her şeyden önce tarafların yargılama gününü bilmeleri ile mümkündür. HMK. nun 27. Maddesi uyarınca davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Mahkemece duruşma gününden haberdar edilmek suretiyle bu hakkın ilgililere tanınması gerekir. Duruşma gününün Tebligat Kanununu hükümlerine göre taraflara yöntemine uygun şekilde tebliğ edilmesi zorunludur. Bu husus tebligat işleminin bilgilendirme yanında belgelendirme özelliğini taşımasından kaynaklanmaktadır. Olayımızda, davalı ...’ın adresi davacı vekilince bildirilmemiş olup, mahkemece nüfus kayıt sistemindeki adresi esas alınarak, bu adrese Tebligat Kanununun 35/son maddesi uyarınca tebligat yapılmak suretiyle taraf teşkili sağlanılmıştır. Ne var ki tebligat mazbatasına yazılan adresin nüfus kaydında bildirilen adresten farklı olduğu, nüfus kaydındaki adresin “...” olarak belirtilmesine rağmen davalıya çıkarılan tebligatta “...” ibaresinin yazılı olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda hatalı adrese gönderilen tebligat nedeniyle adı geçen davalı yönünden taraf teşkili sağlandığından söz edilemeyeceği açıktır. Öte yandan tebliğ işlemlerinin yapıldığı tarihte (27.01.2008) yürürlükte bulunan şekliyle davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ...’e duruşma günü Tebligat Kanununun 35/son maddesi uyarınca tebliğ edilmek istenilmiş ise de adı geçen davalılara ait kanunda belirtilen kurum ve kuruluşlarca dosyaya bildirilmiş her hangi bir adres kaydı bulunmamaktadır. Tebligatın bilgilendirme yanında belgelendirme özelliği de sözkonusu olduğundan mahkemece dava dilekçesi ve duruşma gününün davalılara yöntemine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Karar bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.