Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1174 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8974 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliyeİcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi ile icra inkar tazminatının tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından icra inkar tazminatına hasren temyiz edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2 maddesinde düzenlenen icra inkar tazminatının amacı alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik haksız itirazları önlemektir. Eğer alacaklı itirazın kaldırılması davasında haklı çıkar ve borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse istek halinde alacaklı yararına, eğer davalı borçlu haklı çıkar ve dava reddedilirse bu kez alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olması koşulu ile yine istek halinde borçlu yararına tazminata hükmedilir. Ne var ki icra inkar tazminatı, niteliği gereği ancak itirazın kaldırılması davası sonucunda davanın tamamen veya kısmen kabulüne karar verilmesi koşuluna bağlı olarak hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminattır. Yasa ile güdülen amaç borçlu olduğu miktarı bilebilecek durumda olan borçlunun ödeme emri üzerine icra borcunu inkar etmesini önlemek, gerçekte alacaklı olmayan alacaklının da borçluya zarar vermesini engellemektir.Somut olayda, davacı davalı aleyhine 26.01.2011 tarihinde başlattığı icra takibi ile 22.11.2010 tarihi itibariyle 11.380,63 TL birikmiş kira alacağı ve aylık %1,5 hesabı ile işlemiş faiz 9.769,29 TL olmak üzere toplam 21.149,92 TL’nin işleyecek faizi ile tahsili için icra takibi başlatmış, icra takibine itiraz edilmesi üzerine açılan işbu davada mahkemece, kira borçlarına mahsuben yapılan ödemelerin tamamı nazara alındığında davalının takip tarihi itibariyle davacı alacaklı belediyeye kira borcu bulunmadığından bahisle davanın reddine ve asıl alacağın %20’si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir. Ancak davalı cevap dilekçesinde davanın reddi ile birlikte davacının % 40’dan az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini istemiştir. İcra takibi 26.01.2011 tarihinde başlatılmış olup, 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasanın 38.maddesi ile eklenen 2004 sayılı İcra İflas Kanununun geçici 10.maddesinde; "bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında, değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edileceği" düzenlemesine göre davalı lehine %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı takdir edilmesi gerekirken %20 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi için hükmün bozularak yeniden yargılama yapılmasında yarar bulunmadığından, hükmün icra . inkar tazminatına ilişkin 2 nolu bendine yazılı olan “Asıl alacağın % 20’si oranında tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine” ibaresinin çıkarılarak, yerine “Asıl alacağın % 40’ı oranında icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine” ibaresi eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmiş bu şekli ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK 438.maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenden alınmasına 22/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.