Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1130 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16946 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, bir adet taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne,ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş ,hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir.Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü,niteliği,pay ve paydaş sayısı ve imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir.Aynen bölünerek paylaştırmanın mümkün olması durumunda bölünen parçaların birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para(ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır.Davada paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara ,kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar verilemez.Aynen bölünerek paylaştırma halinde teknik bilirkişiye ifraz (taksim )projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz Belediye veya mücavir alan hudutları içerisinde ise Belediye Encümeninden karar alınmak suretiyle belediyeden,belediye dışında ise İl İdare Kurulundan İmar Yasası ve Yönetmeliğine göre bölüşmenin(taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur.İfraz projesinde kimlere nerelerin verileceği konusunda paydaşlar anlaşamazlar ise hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.Olayımıza gelince;ortaklığın giderilmesi talep edilen taşınmazın 41.808 m2 bağ,fıstıklık,zeytinlik vasfında olduğu tapu kaydına göre davalı ve davacı olamk üzere iki paydaşının bulunduğu ,mahkemece yapılan keşif neticesinde düzenlenen ziraat bilirkişi raporuna göre arazi büyüklüğü bakımından ifrazında bir sakınca olmamasına rağmen bölünen parçaların birbirine denk düşmemesi nedeniyle aynen taksimin mümkün olamayacağının bildirildiği,ilgili yerlerden ifrazın mümkün olup olmadığı hususunun sorulmadığı görülmüştür. Bilirkişi raporunda aynen taksiminin mümkün olduğunun belirtilmesi karşısında bölünen parçaların birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya ivaz ilave edilerek denkleştirmenin sağlanması suretiyle ortaklığın giderilebileceği üzerinde durulmadan yazılı şekilde taşınmazın satılarak ortaklığın giderilmesine karar verilmiş olması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dahili davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.