Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10964 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9113 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kaş Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/05/2013NUMARASI : 2012/476-2013/229Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılık sıfatının tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiracılık sıfatının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkilinin davalı Kaş Belediyesine ait çay bahçesinde 01.01.2010 başlangıç tarihli üç yıl süreli sözleşme ile kiracı olduğunu, davalı idarenin kiralananın 31.12.2012 tarihine kadar tahliye edilmesini istediğini, 6098 Sayılı Yasa hükümlerine göre tahliye koşullarının gerçekleşmediğini belirterek kiracılık ilişkisinin tespitini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur.2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi ile değişik “Ecrimisil ve Tahliye” başlıklı 75.maddesinin 3 ve 4.fıkrasında; “kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm var ise ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır. İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülkiye amirince en geç onbeş gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.” hükmü bulunmaktadır. Bu madde önceleri sadece Hazine tarafından bu kanun hükümlerine göre kiraya verilen taşınmazlar hakkında uygulanırken, 13.7.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 Sayılı Belediye Kanununun 15/p-3 maddesi hükmüyle belediye taşınmazları 5538 Sayılı Kanunun 26/b maddesi uyarınca İl Özel İdareleri ve son olarak 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi uyarınca Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait taşınmazlar hakkında da uygulanması öngörülmüştür. Bu madde ile adı geçen kurumlara tahliye konusunda bir ayrıcalık tanınmıştır. Yasal süre bitiminden itibaren ecrimisil alınacağı hüküm altına aldığından, 2886 Sayılı Yasanın 1.maddesi uyarınca usulüne uygun yeni bir sözleşme yapılmadıkça kiracıyı fuzuli şagil kabul etmek gerekir.Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri ve Belediyeler 2886 Sayılı Yasa uyarınca kiraya verdikleri taşınmazlarını, kira süresi sonunda, işgal ne kadar süre devam ederse etsin kiralananın 6570 Sayılı Yasaya ya da Borçlar Kanununa tabi olup olmadığına bakılmaksızın her zaman gerek mahkemeden gerekse mülkiye amirinden tahliyesini isteyebilirler. Ecrimisil olarak alınması gereken paranın “kira parası” adı altında alınmış veya ödenmiş olması, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez. Somut olayda, dava konusu taşınmazın davalıya 2886 Sayılı Kanun gereğince ihale ile kiraya verilip verilmediği dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Dairemiz geri çevirme kararı üzerine davalı idare tarafından gönderilen cevabi yazıda, taşınmazın 17.02.1984 tarihli Belediye Encümeni kararı ile ihaleye çıkarıldığı, ihale ilanının gazete yayınlandığı, 06.03.1984 tarihli ihale ile Hüseyin Akgün’e kiralandığı, çay bahçesine ilişkin kira sözleşmesinin 18.07.2000 tarihli Encümen kararı ile davacı T.. D..ye devredildiği belirtildiğine göre mahkemece kiralananın gerek 1984 yılında gerekse daha öncesinde ihale ile kiraya verilip verilmediği hususu araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.Ayrıca, hükme esas alınan 01.11.2010 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesine göre kiralananın çay bahçesi olduğu bu nedenle TBK genel hükümlerine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Genel Kira Hükümleri ile ilgili TBK’nun 327. maddesindeki "açık veya örtülü biçimde bir süre belirlenmiş ise kira sözleşmesi bu sürenin sonunda kendiliğinden sona erer. Taraflar bu durumda açık bir anlaşma olmaksızın kira ilişkisini sürdürürlerse, kira sözleşmesi belirsiz süreli kira sözleşmesine dönüşür.” düzenlemesine göre, genel hükümlere tabi kira sözleşmelerinde kira sözleşmesinin sona ermesi için az yukarda açıklandığı gibi tarafların kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğine ilişkin yazılı bildirimde bulunmaları durumda süre sonunda kiracılık ilişkisinin son bulduğunun kabulü gerekir. Bu durumda davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 08.08.2012 tarihli kiralananın 31.12.2012 tarihinde tahliye edilmesine ve sözleşmenin yenilenmeyeceğine ilişkin ihtarın tebliğ tarihi araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.