Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10914 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9864 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İzmir 6. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/10/2012NUMARASI : 2012/693-2012/1240Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile kiralananın yıllık kira bedelinin 01.08.2011 tarihinden itibaren 13.693.65 TL olarak tespitine karar verilmesi üzerine, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi ile değişik “Ecrimisil ve Tahliye” başlıklı 75.maddesinin 3 ve 4.fıkrasında; “kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm var ise ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır. İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülkiye amirince en geç onbeş gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.” hükmü bulunmaktadır. Bu madde önceleri sadece Hazine tarafından bu kanun hükümlerine göre kiraya verilen taşınmazlar hakkında uygulanırken, 13.7.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 Sayılı Belediye Kanununun 15/p-3 maddesi hükmüyle Belediyeye, 5538 Sayılı Kanunun 26/b maddesi uyarınca İl Özel İdarelerine ve son olarak 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi uyarınca Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait taşınmazlar hakkında da uygulanması öngörülmüştür. Bu madde ile adı geçen kurumlara tahliye konusunda bir ayrıcalık tanınmıştır. Yasal süre bitiminden itibaren ecrimisil alınacağı hüküm altına aldığından, 2886 Sayılı Yasanın 1.maddesi uyarınca usulüne uygun yeni bir sözleşme yapılmadıkça kiracıyı fuzuli şagil kabul etmek gerekir.Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri ve Belediyeler 2886 Sayılı Yasa uyarınca kiraya verdikleri taşınmazlarını, kira süresi sonunda, işgal ne kadar süre devam ederse etsin kiralananın 6570 Sayılı Yasaya ya da Borçlar Kanununa tabi olup olmadığına bakılmaksızın her zaman gerek mahkemeden gerekse mülkiye amirinden tahliyesini isteyebilirler. Ecrimisil olarak alınması gereken paranın “kira parası” adı altında alınmış veya ödenmiş olması, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez. Olayımıza gelince; Davaya konu kiralanan, davalı kiracıya 01.08.1985 tarihli sözleşme ile 2886 sayılı yasa gereği ihale suretiyle ve bir yıllığına kiraya verilmiş, bundan sonra yıldan yıla yenilenerek kiracılık ilişkisi sürdürülmüştür. Her ne kadar sözleşme süresinin 01.08.1986 tarihinde sona ermesinden sonra kira sözleşmesi 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun'un 11. maddesine göre 1 Ağustos tarihi itibariyle yıldan yıla yenilenerek uzamış ise de davacı Belediye Başkanlığına 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75. maddesinden yararlanma hakkı tanıyan 5393 Sayılı Belediye Kanununun yürürlüğe girdiği 13.07.2005 tarihini izleyen son dönemin bittiği 31.07.2005 tarihi itibariyle sözleşmenin sona erdiğinin kabulü gerekir. Artık bu tarihten sonra yasa gereği sözleşmenin 6570 Sayılı Kanun'un 11. maddesi uyarınca yıldan yıla yenilenmesi olanağı kalmadığından davacı kiracı fuzuli şagil durumuna düşmüştür. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 22.12.2010 gün ve 2010 / 13-671-696 sayılı kararı da bu doğrultudadır. Dolayısıyla az yukarıda ayrıntıları ile açıklandığı üzere ortada bir kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Her ne kadar kira sözleşmesinin sona ermesinden sonra davalı taşınmazı kullanmaya devam etmiş ise de bu durum taraflar arasında kira sözleşmesi yapıldığı ya da kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez. Talep edilen ve davacı tarafından ödenen miktar, gerçekte haksız işgal tazminatı niteliğindedir. Taraflar arasında kiracılık ilişkisi kalmadığından ve bu nedenle de kira parasının tespitini istemek mümkün olmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.