MAHKEMESİ : İstanbul 7. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/02/2014NUMARASI : 2013/230-2014/107Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Uyuşmazlık, süre bitimi nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davada dayanılan ve hükme esas alınan 28.02.2010 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile, 818 Sayılı Borçlar Kanunu ve 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış, bu Kanunlardaki kira ilişkisinden kaynaklanan ihtilaflara ilişkin düzenlemeler, Kanunun dördüncü bölümünde sıralanmıştır.Kiralanan yerin gayri musakkaf vasıfta olması halinde 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 299. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenen Genel hükümlere tabi yerlere ilişkin kira sözleşmesi hükümleri ,kiralanan yerin musakkaf vasıfta olması halinde ise aynı kanunun 339. ve devamı maddelerinde düzenlenen konut ve çatılı işyeri kira sözleşmelerine ilişkin kanun maddeleri uygulanacaktır.6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 327. maddesinde yer alan düzenlemeye göre genel hükümlere tabi kira sözleşmelerinde kira sözleşmesinin başlangıcı ve süresi belli ise kira sözleşmesinde sürenin dolması ile kira sözleşmesi kendiliğinden sona erer.Kiraya veren sözleşmenin bitim tarihinden itibaren bir ay içinde dava açarak süre bitimi nedeniyle tahliye talep edebilir.Belirli süreli kira sözleşmelerinde belirlenen sürenin dolması halinde taraflar arasında açık bir anlaşma olmaksızın kira ilişkisi sürdürülürse kira sözleşmesi süresiz hale gelir. Genel hükümlere tabi kira sözleşmelerinde belirli süreli kira sözleşmesinin süresiz hale gelmemesi için kiraya veren kira süresi bitmeden veya dava açma süresi içinde kira sözleşmesini yenilemeyeceğine dair ihtarname tebliğ ettirirse kira sözleşmesi yenilenmeyeceği gibi süresiz hale de gelmez.Bu durumda her zaman süre bitimi nedeniyle tahliye davası açılabilir.6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 347. maddesinde yer alan düzenlemeye göre ise, konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az on beş gün önce bildirimde bulunmadıkça sözleşme aynı koşullarla bir yıl uzamış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez.Ancak on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren ,bu süreyi izleyen her uzama süresi sonunda kiraya veren ,bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla ,her hangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir.Somut olayda; Yukarıda anılan bu düzenlemeler çerçevesinde kiralananın 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu Genel Hükümlerine mi, yoksa Konut ve Çatılı İşyeri Kiraları Hükümlerine mi tabi olduğu hususu önem arzetmektedir. Kiralanan taşınmazın galip vasfının musakkaf mı yoksa gayrı musakkaf mı olduğu, genel hükümlere tabi olup olmadığı dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporundan anlaşılamamaktadır. Bu nedenle mahkemece mahallinde yeniden keşif yapılarak kira sözleşmesine konu teşkil eden alanların krokiye bağlanması suretiyle yapılacak kapsamlı inceleme ile tabi olduğu kira hükümleri belirlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hükme ve Yargıtay denetimine elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 01.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.