Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10740 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 870 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Kırıkhan Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/07/2014NUMARASI : 2011/492-2014/494Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti - alacak ve tahliye davasına dair karar davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağı, kiralananın yıkılması nedeniyle uğranılan zararın tespiti ile tahsili, işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye, kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.000,00 TL kira alacağının tahsiline, diğer taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin Hatay ili,... ilçesi .... Mah. ... Yolu Üzeri köprübaşı mevkiinde 600 m2 arsa ve üzerinde bulunan 175 m2 binayı davalıya 01.04.1993 tarihinde iki yıl süre ile kiraya verdiğini ve kira sözleşmesinin 03.05.1999 tarihinde yenilendiğini, müvekkilinin Kırıkhan Noterliğinin 10/01/2011 tarih ve 453 yevmiye numaralı ihtarname ile kira süresini yenilemeyeceğini, kira bedelinin ödenmesini davalıya ihbar ettiğini, davalının başka bir işyerini satın aldığını ve dava konusu işyerine ihtiyacının kalmadığını, davalının 1993 yılında kiraya verilen dava konusu 175 m2 den oluşan mevcut binanın yıkımına sebebiyet verdiğini, bina için müvekkilinin zararının tespitine, tespit edilen miktarın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, mecurun işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliyesi ile 2010 yılına ait 1.650,00 TL kira alacağının ihtar tarihi olan 10.01.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, 2011 yılı kira bedelinin tespitine, davalı tarafından hasara uğratılan kiralanan içerisindeki binanın değerinin tespiti ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.000,00 TL kira alacağının tahsiline,diğer taleplerin reddine karar verilmiştir. 1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin kiralananın yıkılması nedeniyle uğranılan zararın tespiti ile tahsiline yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacı vekilinin kira alacağına yönelik temyiz itirazlarına gelince; 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 14.07.2004 tarih, 5219 sayılı kanunla değişik 427.maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02.03.2005 tarih ve 9-82 esas ve 126 karar sayılı ilamı uyarınca temyiz konusu alacak hüküm tarihinde 1.890,00-TL’nin altında bulunduğundan hükmün kesin olması nedeniyle temyiz isteminin REDDİNE,./..3-Davalı vekilinin kira alacağına yönelik temyiz itirazlarına gelince ;6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 14.7.2004 tarih, 5219 sayılı kanunla değişik 427.maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02.03.2005 tarih ve 9-82 esas ve 126 karar sayılı ilamı uyarınca temyiz konusu alacak hüküm tarihinde 1.890,00-TL’nin altında bulunduğundan hükmün kesin olması nedeniyle temyiz isteminin REDDİNE,4- Davacı vekilinin işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye ve kira bedelinin tespitine yönelik temyiz itirazlarına gelince ; Taraflar arasında yenilenen 01.01.1999 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesi ile ... Mahallesi .. ... Yolu üzerinde yer alan arsanın kiraya verildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.Kira bedeli, Türk Borçlar Kanunu'nun 299. maddesinde yer alan, (BK 248) kira akdinin esaslı unsurlarındandır. Yine, kiralanan taşınmazın, niteliği itibarı ile 6570 sayılı Yasanın uygulama alanı içinde bulunması durumunda asıl olan, kira müddetinin sonunda da kira akdinin devam etmesidir. Ancak, kira bedeline ilişkin olarak, tarafların ihtilafa düşmeleri halinde sözleşmeden doğan bu boşluk, 18/11/1964 tarih 2/4 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararı uyarınca hakim tarafından doldurulur. Türk Borçlar Kanunu Genel Hükümlere tabi olan yerlerde ise akit kural olarak sözleşmede öngörülen süre hitamında sona erer ve mecurun kira bedeli hakkında taraflar arasında anlaşmazlık bulunması durumun da kira akdinin asli unsurlarından olan kira bedeli konusundaki uyuşmazlık nedeniyle artık devam eden bir kira sözleşmesinin varlığından söz etme olanağı yoktur. Ortada devam ettiğinden söz edilebilecek bir kira akdi bulunmadığına göre çatılı olmayan kiralananlara yönelik kira bedelinin tespiti talep edilemez. Öte yandan ihtiyaç nedeniyle kiralananın tahliyesi Türk Borçlar Kanunu 350. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre ancak konut ve çatılı işyeri kiralarında talep edilebilir. Türk Borçlar Kanunu Genel Hükümlere tabi olan yerlerde ihtiyaç nedeniyle tahliye ve kira bedelinin tespiti talep edilemeyeceğinden bahisle tahliye ve kira bedeli tespiti taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile taleplerin reddi doğru değil ise de bu nedenle kararın bozularak yeniden duruşma yapılmasında fayda görülmediğinden sonucu itibariyle doğru olan hükmün bu gerekçe ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıdan alınmasına, istek halinde davalıdan peşin alınan temyiz harcının temyiz edene davalıya iadesine 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.