Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10709 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 597 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/11/2014NUMARASI : 2014/513-2014/1204Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı ve dava dışı diğer kiracılar M. ve N. arasında aylık 350-TL den 01.01.2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre ödenmeyen aylar kira bedelinin tahsili için başlattığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı ise; her ne kadar sözleşmede kiracı sıfatıyla imzası bulunsa bile kiralanan yerde hiç oturmadığını, kendisinin 3 yıldır evli olup ikametgâhının farklı adres olduğunu, dava konusu yerde ise ailesinin oturduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davalının ikametgâhının farklı olduğunun tespit edildiği, ayrıca daha önce aynı takip dosyasına istinaden her üç kiracıya karşı açılan itirazın kaldırılması davasında davalı G. yönünden kiracılık sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01.01.2013 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesi kiracı olarak davalı G. ile dava dışı M. ve N. tarafından imzalanmıştır. Davacı bu sözleşmeye dayanarak her üç kiracı hakkında 08.01.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile aylık 320-TL den 2013 yılı bakiye kirası 2740-TL ile aylık 350-TL den Ocak/2014 kirası olmak üzere toplam 3.090-TL nin tahsilini istemiş, her üç borçlu borcu olmadığından bahisle takibe itiraz etmişlerdir. Davacı ise itiraz üzerine kiracılardan G. hakkında açtığı dava ile itirazın iptalini istemiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazda davalı G. yönünden borç ilişkisinin ispatlanamadığı Karşıyaka 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/75 esas, 2014/160 karar sayılı ilamı ile sabit olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.İcra Mahkemelerince verilen kararlar genel mahkemeler için kesin hüküm oluşturmaz. İmzası inkar edilmeyen kira sözleşmesine göre kiracılar yukarıda adı geçenler olup, bunlardan davalı G'ın başka yerde ikamet etmesi kiracılık sıfatını ortadan kaldırmayacağından davacının ödenmeyen kira alacağı için takip yapmasında ve itiraz eden davalı hakkında itirazın iptali davası açmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak Türk Borçlar Kanun'unun 162.maddesi ile "birden çok borçludan her biri alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olmayı kabul ettiğini bildirirse müteselsil borçluluk doğar. Böyle bir bildirim yoksa müteselsil borçluluk ancak kanunda öngörülen hallerde doğar” hükmüne yer verilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinde kiracılardan her birinin kira bedelinin tamamından sorumlu olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle takibe konu kira bedelinden TBK.nun 162. maddesine göre davalının hissesine düşen miktarla sorumlu tutularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin tümden reddedilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 03/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.