Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10488 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13494 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Bayramiç Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/06/2014NUMARASI : 2010/167-2014/146Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağı, demirbaşlara verilen zarar ve termin planı uyarınca tazminat olmak üzere 3.468.709 TL nin 6183 sayılı yasa uyarınca işlemiş ve işleyecek faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece demirbaşlara verilen zarar yönünden davanın kabulüne, kira alacağına ilişkin talebin kısmen kabulüne, termin planına aykırılık nedeniyle tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, 28/09/2004 tarihinde yapılan ihale sonucunda davalı şirketin, davacıya ait taşınmazı kiraladığını, kira sözleşmesi ile kira süresinin 10 yıl olarak, ilk yıl kira bedelinin peşin alınacağının belirlendiğini, bakım masraflarının davalı şirkete ait olacağının belirtildiğini, davalı şirketin 2005-2009 yılları arası bir kira borcunu ödemediğini, davalı tarafın toplam 496.377,83 TL kira borcu bulunduğunu, sözleşmenin 13.maddesine göre son yıl kira bedeli kadar tazminat talep ettiklerini, sözleşmenin 2.maddesinde kiralananın işletilmesinden elde edilecek yıllık toplam hasılat üzerinden %1 oranında ödeme yapılacağının belirtildiğini, davalının kiralanana ait yıllık hasılatları hiç bildirmediğini, davalı şirketin ihale yolu ile kiraladığı taşınmazda taahhüt ettiği yatırımları yerine getirmediğini aksine kiralanan taşınmazın feshi tarihi itibariyle büyük oranda işlevini yitirdiğini, termin planlarının yerine getirilmemesi halinde ceza uygulanacağının kira sözleşmesinde düzenlendiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile kira alacağı ve tazminat için toplam 3.468,709,61 TL' nin hesaplanacak faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Davalı vekili ihaleyi kazandıklarını, projeyi sunduklarını, ancak kira sözleşmesinin adeta dayatma ile kendilerine imzalatıldığını, kira süresinin 29 yıl olacak iken 10 yıl olarak sözleşmeye yazıldığını, 10 yılda projenin yerine getirilmesinin imkansız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı vekili 07.07.2011 tarihli celsede kira alacağı ve hasılat alacağına ilişkin talepleri kabul ettiklerini, cezai şart ve diğer tazminatlara itiraz ettiklerini beyan etmiştir. Mahkemece 420.328 TL kira alacağı ve 304.136 TL gecikme zammının, 61.678 TL hasılat kira alacağı ve 13.433 TL yasal faizin, 285.435 Tl demirbaş zararı ve 22.522 TL yasal faizine, 119.167 TL cari yıl kira tazminatı ve 9.402 tl yasal faizin davalıdan tahsiline, 420.328 TL kira alacağı yönünden dava tarihinden itibaren 6183 sayılı yasa uyarınca gecikme zammı uygulanmasına, diğer alacaklar yönünden yasal faiz işletilmesine, termin planı ve projeye aykırılık nedeniyle tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 18.10.2004 başlangıç tarihli ve on yıl süreli kira sözleşmenin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 1. maddesinde; hazineye ait 260 parsel sayılı 597.000 m2 yüzölçümlü taşınmazın içinde idare binası, lojman ve diğer tesislerletarımsal amaç ve faaliyet konuları kapsamında düzenlenen kiralama işlemine esas projeye dayalı tarımsal faaliyet içerisinde kalmak şartıyla tarımsal üretim yapmak, ilgili tesisler kurmak ve pazarlama amacıyla kullanılacağı, 2. maddesinde; vadesinde ödenmeyen kira bedellerine 6183 sayılı yasanın 51. maddesi uyarınca gecikme zammı uygulanacağı, elde edilecek yıllık hasılat üzerinden %1 oranında payın kiraya verene ödeneceği, 3. maddesinde; kiracının proje gereğince yapacağı yatırımları, projede öngörülen termin planında belirtilen süre içerisinde başlamak ve bitirmek zorunda olduğu, aksi halde geçen her gün için bir güne isabet eden kira bedelinin 5 katı oranında ceza tahsil edileceği, denetlemenin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yapılacağı, 13. maddesinde kiracının taahhüdünü yerine getirmemesi halinde sözleşmenin feshedileceği ve son bir yıl kira bedelinin tazminat olarak tahsil edileceği düzenlenmiştir. Dosyada mevcut 2004 tarihli Sertifikalı aşılı asma ve meyve fidanı üretim projesinin incelenmesinden davalı kiracının davaya konu taşınmazda yapılacak meyvecilik, termin planı, ve yapılacak tesislere dair proje sunduğu, 16.4.2004 tarihli ve 2004/5 sayılı Proje Değerlendirme Komisyon Kararı ile davalının projesinin kabul edildiği ve davalıya ön izin verildiği, davalı kiracının 02.06.2004 tarihli ön izin sözleşmesi imzaladığı, sonrasında da kira sözleşmesinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı idare sözleşme uyarınca 2008-2009 yıllarında arazide denetleme yapmış ve davalı kiracının projeye uymadığına ilişkin kontrol tutanakları düzenlemiştir. Sonrasında 23.11.2009 tanzim tarihli ihtarname ile sözleşme şartları yerine getirilmediği gerekçesiyle sözleşme feshedilmiştir. Mahkemece, kira sözleşmesi ekinde davalı şirketin yapması gerektiği yükümlülüklerin düzenlenmediği, kira sözleşmesinde belirtilen projenin iş bu kira sözleşmesinin eki kabul edilmesine şeklinde hüküm bulunmadığı, sözleşme içeriğinde de davacının üzerine düşen projeye dayalı yükümlülüklerin ayrıntılı bir şekilde belirtilmemiş olduğu gerekçesiyle sözleşmenin 3. maddesi uyarınca tazminat talebi reddedilmiş ise de; sözleşmenin konusunun 1. maddesinde, bahsedilen proje gereği kiracının yapacağı tesisler, edimler olduğu açıklanmış, sözleşmede projeye atıf yapılmış olmakla termin planı ve projenin sözlşmenin eki olduğunun kabulü gerekir. Sözleşmenin 3. maddesinde bu projeye aykırı olarak gecikme olması halinde cezai şart düzenlenmiş olmakla davacının sözleşmenin 3. maddesi uyarınca talep ettiği alacağın hesap edilerek sözleşmeye göre alacağın hesaplanması gerekirken, yazılı gerekçeyle projenin sözleşmenin eki olmadığından bahisle talebin reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün hasar bedeli yönünden BOZULMASINA ve bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.