Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10365 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10513 - Esas Yıl 2015





İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : İstanbul 15. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/09/2014NUMARASI : 2014/81-2014/766Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Uyuşmazlık, kiracı tarafından açılan aylık 753,00 TL olarak belirlenen kira parasının 01.01.2014 tarihinden itibaren indirilerek tespit edilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile aylık kiranın 01.01.2014 tarihinden itibaren 550,00 TL olarak tespitine karar verilmesi üzerine, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.01.2004 başlangıç ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile davalı ..' ne ait işyeri aylık 213 TL bedelle davacıya kiralanmıştır. Kira sözleşmesinin Hususi şartlar bölümünün 1.maddesinde, müteakip yıllar için .. tarafından belirlenen 12 aylık TEFE oranından ve rayiç bedelden az olmamak üzere artış yapılacağı kararlaştırılmıştır. Yine dosya kapsamından kiralananın davalı idarece yapılan ihale sonucu davacıya kiralandığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından 01.01.2013 tarihinde başlayan yıl için belirlenen aylık 487,00 TL kira parasının 01.01.2014 tarihinde başlayan yeni dönemde 753,00 TL olarak tespit edilmesi üzerine davacının açmış olduğu işbu dava ile kira bedelinin 01.01.2014 tarihinden itibaren 550 TL olarak tespiti talep edilmiştir. Her ne kadar sözleşme süresinin 31.12.2004 tarihinde sona ermesinden sonra kira sözleşmesi 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren BK.nun 287. maddesi uyarınca seneden seneye yenilenerek uzamış ise de, ... 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75. maddesinden yararlanma hakkı tanıyan 5737 Sayılı Vakıflar Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 27.02.2008 tarihini izleyen son dönemin bittiği 31.12.2008 tarihi itibariyle sözleşmenin sona erdiğinin kabulü gerekir. Artık bu tarihten sonra yasa gereği sözleşmenin BK.nun 287.maddesi uyarınca yıldan yıla yenilenmesi olanağı kalmadığından davacı kiracı fuzuli şagil durumuna düşmüştür. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 22.12.2010 gün ve 2010/13-671-696 sayılı kararı da bu doğrultudadır. Dolayısıyla ortada bir kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Her ne kadar kira sözleşmesinin sona ermesinden sonra davalı idarenin belirlediği miktarlar üzerinden davacı taahhütname vermek suretiyle taşınmazı kullanmaya devam etmiş ise de, bu durum taraflar arasında kira sözleşmesi yapıldığı ya da kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez. Talep edilen ve davacı tarafından ödenen miktar, gerçekte haksız işgal tazminatı niteliğindedir. Yukarıda açıklandığı üzere taraflar arasında kiracılık ilişkisi kalmadığından ve bu nedenle kira parasının tespitini istemek mümkün olmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.