Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10173 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7514 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/05/2015NUMARASI : 2014/878-2015/350Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş, ancak davanın niteliği itibari ile duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalının 01.12.1994 tarihinden bu yana müvekkillerine ait taşınmazlarda kiracı olduğunu, Türk Borçlar Kanununun 347. Maddesi gereğince 10 yıldan uzun süren kira ilişkisinde sebep göstermeksizin süre sonunda tahliye imkanı getirildiğini, davalıya gönderilen ihtarnamelerle dönem sonunda akdin yenilenmeyeceğinin davalıya bildirildiğini belirterek kira akdinin feshi ile davalının mecurdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne ve Borçlar Kanununun 347/1 maddesi uyarınca aksin feshi ile davalının kiralananlardan tahliyesine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya arasında bulunan kira sözleşmeleri incelendiğinde; Kiraya veren dava dışı .... İnş. Taah. Aliminyum San. ve Tic. A.Ş. ile davalı arasında düzenlenen 01.12.1994 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi ile 158 nolu parselde bulunan binanın 1 ve 3 nolu bağımsız bölümleri banka şubesi olarak kullanılmak üzere davalıya kiraya verilmiştir. Kira ilişkisi devam ederken kiralayan tarafından davaya konu 1 nolu bağımsız bölüm 28.12.2004 tarihinde davacılardan O. Ş.’e, devredilmiş ve davalı ile davacılardan O.. Ş.. arasında 1 nolu depolu dükkan vasıflı bağımsız bölüme ilişkin olarak 01.12.2005 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlenmiştir. 3 nolu bağımsız bölüm ise 29.12.1995 tarihinde davacılara devredilmiş olup bu taşınmaza ilişkin olarak davalı ile davacılardan O.. Ş.. arasında 01.12.2005 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlenmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 347. maddesi hükmü gereğince konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir. Her ne kadar taraflar arasındaki kira ilişkisi daha öncesine dayalı olsa bile taraflarca yeni bir sözleşme yapılarak 01.12.2005 başlangıç tarihli 1 yıl süreli yazılı kira sözleşmeleri imzalanmıştır. Bu sözleşmelere göre, Türk Borçlar Kanununun 347.maddesinin 1. fıkrasının son cümlesinde öngörülen hükmün uygulanabilmesi için 01/12/2006 tarihinden itibaren sözleşmenin kendiliğinden yıldan yıla yenilenerek uzaması, bu şekildeki yenilemenin on yıllık uzama süresine ulaşması gerekir. Somut olayda en son düzenlenen yazılı kira sözleşmesine göre on yıllık uzama süresi dolmamış olduğu halde, mahkemece taraflar arasındaki kira ilişkisinin süresi esas alınarak yazılı şekilde kiralananın tahliyesine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.