MAHKEMESİ : İstanbul 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/04/2011NUMARASI : 2010/428-2011/78Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne, asıl alacağın %40’ı oranında icra tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davalı vekilinin, sözleşmenin artış koşuluna yönelik temyiz itirazlarına gelince;Davacı vekili, davalının K.. K.. İlköğretim okulu kantininde 15.02.1996 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı olduğunu, sözleşmenin İl Daimi Encümeninin 26.08.1999 tarihli kararı ile uzatılmasına karar verildiğini, ancak davalının encümen tarafından belirlenen kira bedeline ikinci kez itiraz etmesi nedeniyle sözleşmenin idarece iptaline karar verildiğini, bunun üzerine davalının kiracılığın tespitine ilişkin olarak idare aleyhine dava açtığını, yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilip Yargıtay 13.Hukuk Dairesince onandığını, onama ilamında kira ilişkisinin aylık 1.050 TL kira parası üzerinden yenilendiğinin belirtildiğini, bu durumda davalının aylık 1.050 TL ve sözleşmedeki artış koşuluna göre 15.02.1999 – 15.02.2002 döneminde eksik ödediği kira paraları nedeniyle borçlu olduğunu, icra takibi yapıldığını davalının takibe haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve %40 alacağın tahsili için tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili alacağın zamanaşımına uğradığını, Yargıtay kararının yanlış yorumlanarak sözleşmenin aylık 1.050 TL den yenilenmiş gibi icra takibi yapıldığını, takibe konu edilen döneme ilişkin kira paralarının yasal artışlar uygulanarak yatırıldığını, davacının tek taraflı belirlediği fahiş kira bedeli üzerinden fark kira bedeli istemesinin hatalı olduğunu belirterek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece aylık kira parasının 1.050 TL olarak kabulü ile yenilenen dönemler için yapılacak artışlardan sonra davacının talep edebileceği kira farkı alacağı ve işlemiş faiz toplamının 96.215,99 TL olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Kiralanan kantin davalıya 2886 sayılı yasa hükümleri gereğince kiraya verilmiş olup üç yıllık kira süresi 15.02.1999 tarihinde dolmuştur. Bununla birlikte İl Daimi Encümeni kira sözleşmesinin aylık 1.050 TL bedel üzerinden devamı konusunda karar almıştır. Dava, 15.02.1999’da başlayan dönemde aylık kira parasının 1.050 TL olduğu kabul edilerek, 15.02.2000’de başlayan dönem için %52,1 (Tefe), 15.02.2001’de başlayan dönem için %10 (4531 s.y. ile belirlenen artış oranı) oranında yapılan artışlar sonucu hesaplanan fark kira paralarının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemidir. 15.02.1999’da başlayan dönem için taraflar arasında yeni bir sözleşme yapılmamıştır. Daha önce imzalanan 15.02.1996 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli sözleşmenin 2.maddesinde; üç yıllık işletme süresi içindeki her yılın hitamında Yargıtay içtihatlarınca belirlenen kira artış oranının uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşmedeki artış şartı ilk üç yıl ile sınırlı olup belirli ve muayyen bir artış şartını da içermemektedir. Bu durumda kira farkı alacağının 1.050 TL aylık kira miktarına her hangi bir artış yapılmaksızın hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdırSONUÇ: Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 28.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.