Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1009 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4278 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Menfi tespitMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira sözleşmesi gereğince davacı kiracı tarafından ödenen kira bedellerinin KDV'si olan 27.000 TL nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.Davada dayanılan ve hükme esas alınan 21/10/2007 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile, kiralanan yıllık 100.000 TL bedelle büfe, kafeterya, çayocağı, yüzme havuzu, halı saha olarak kullanması için davalıya kiralanmıştır. Sözleşmede kira parasının KDV ile birlikte ya da haricen ödeneceği konusunda bir düzenleme olmamakla birlikte, devir sözleşmesinde ve kira sözleşmesinin 56. maddesinde, İhale ve sözleşme ile ilgili her türlü vergi, harç, resim, tellaliye, damga pulları, ilan, vb giderlerin kiracıya ait olduğu kararlaştırılmıştır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Davalı belediye tarafından davacıya 22/10/2012 tarihinde keşide edilen ihtar yazısı ile 2008 yılında Sayıştay müfettişi tarafından yapılan denetimde davacının kiracısı olduğu iş yerinin kira parasından KDV alınması gerektiği yönünde rapor düzenlendiğinden davacıdan toplam 27.0000 TL KDV'nin ödenmesinin istenmesi üzerine, davacı açmış olduğu işbu dava ile, kira sözleşmesi dolayısıyla KDV borcunun olmadığının tespitini istemiştir. Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesi ile Katma Değer Kanunu’nun 1 / 1-f, 8 / 1-h ve 10 / f maddelerine göre kira geliri elde eden kiralayanların Katma Değer Vergisi alması ve elde ettikleri kira gelirinin bir bölümünü Katma Değer Vergisi mükellefi olarak vergi dairesine ödemesi vergi yasalarınca düzenlenmiş bir konudur. Öte yandan, kira sözleşmesinde kira parasına KDV ekleneceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel 56. maddesinde sözleşmeden kaynaklanan vergilerden kiracının sorumlu olduğunun belirtilmesi, sözleşme ile kararlaştırılan kira parası yanında kiracının ayrıca KDV' de ödeyeceği anlamına gelmez. Sözleşmede KDV’nin ayrıca ödeneceğine dair bir düzenleme yer almadığından kira parası içinde KDV'nin bulunduğu, davacının bunun dışında ayrıca bir KDV ödemesinin gerekmediğinden mahkemece davanın tam kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hatalı değerlendirme sonucu istemin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine 17/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.