MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, bir adet taşınmazın ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 320/4 bendi "Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır" hükmü içermektedir.Ortaklığın giderilmesine ilişkin davanın yargılaması sırasında; davacı vekilinin 17/12/2008 tarihli duruşmaya katılmamış olması nedeni ile HUMK 409 maddesi uyarınca dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilinin 19.12.2008 tarihli yenileme dilekçesi üzerine yargılamaya devam edildikten sonra davacı vekilinin 11/07/2012 tarihli duruşma için mazeret dilekçesi sunduğu, mahkemece mazeretin masrafsız ve belgesiz olduğu gerekçesiyle reddedildiği ve HMK 320/4 uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.Uyuşmazlık 6100 sayılı HMK"nın 316/1-a bendi uyarınca basit yargılama usulünün uygulandığı Sulh Hukuk Mahkemelerinde 01.10.2011 tarihinden önce açılmış ve bir kez işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan davalarda 1086 sayılı HUMK'nun 409. maddesi mi yoksa 6100 sayılı HMK’ nın mad.320/4 bendinin mi uygulanacağı noktasındadır.6100 sayılı HMK nun zaman bakımından uygulanma başlıklı 448 maddesi "Bu kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır" hükmünü içermektedir. Buna göre somut olayda 1086 sayılı HUMK nun yürürlükte olduğu dönemde yasanın 409/1 bendi bakımından tamamlanmış bir işlem sözkonusu olmadığından 6100 sayılı Yasanın uygulanma olanağı bulunmadığından anılan yasanın 320/4 bendinde belirtilen işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olma koşulunun gerçekleştiğinin kabulü mümkün değildir. Öte yandan dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği tarih olan 17.12.2008 tarihinde yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK.'nun 409. maddesine göre davacının bir defadan fazla dosyayı takipsiz bırakması halinde açılmamış sayılmasına karar verileceği konusunda kazanılmış hakkı bulunduğu, her ne kadar usul hükümlerinin derhal uygulanırlığı sözkonusu ise de hukuka güven ilkesinin bir sonucu olarak davacının ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamayacağı kuralının 01.10.2011 tarihinden önce bir kez işlemden kaldırılmasına karar verilen dosyalar için 6100 sayılı HMK nun yürürlük döneminde de uygulanması gerektiğinin kabulü gerekir.Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı tarafın 11/07/2012 tarihli duruşmaya katılmamış olması nedeni ile HMK.'nın 150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken 6100 sayılı Yasanın 320/4. maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir.Ayrıca davacı vekilinin duruşma günü tebliği için 10/07/2012 tarihli tahsilat makbuzu sunduğu ve aynı gün mazeret dilekçesinde beyan edildiği gibi ... İş Mahkemesi’ nde duruşmaya girdiğine dair duruşma tutanağı sunulması karşısında mazeret talebinin reddi de yerinde değildir.Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.