Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10023 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 1968 - Esas Yıl 2010





Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan itirazın iptali davasına dair karar davalılardan Berrak tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, erken tahliyeden kaynaklanan kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra tazminatı isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davalı vekilinin icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı Berrak'ın 01.03.2003 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, davalının taşınmazı süresinden önce 30.11.2006 tarihinde tahliye ederek anahtarı müvekkiline ulaştırdığını, taşınmazın 1 Mart 2007 tarihinde yeniden kiraya verilebildiğini, erken tahliye nedeniyle müvekkilinin 2007 Aralık, 2008 Ocak ve Şubat ayları kira paralarından yoksun kaldığını, davalı hakkında Şişli Dördüncü İcra Müdürlüğü'nün 2007/3486 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ve %40 tazminat isteğinde bulunmuştur. Mahkemece alacağa yönelik itirazın kısmen iptaline ve hükmedilen asıl alacak üzerinden davalının %40 tazminat ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.Davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, davaya konu alacağın gerçek miktarının belli olması veya belirlemek için bütün unsurlarının borçlu tarafından bilinebilecek nitelikte bulunması, hakimin takdirine bağlı olmaması gerekir. Erken tahliye nedeniyle alacağın tayini yargılamayı gerektirmekte olup, hüküm altına alınan üç aylık kira parası yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda mahkemenin takdiri ile belirlenmiştir. Şu duruma göre davalı aleyhine icra inkar tazminatına hük-medilmesi doğru görülmediğinden hükmün davalı yararına ve icra inkar tazminatına hasren bozulması gerekmiştir.Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda (2) no'lu bentte yazılı nedenlerle davalı yararına ve icra inkar tazminatına hasren (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.