MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Zimmet, görevi kötüye kullanmaHÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Sanıklar hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;TCK'nın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen ve adli para cezasıyla cezalandırılan sanıklar hakkında 53/5. madde ve fıkrası gereğince cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükümlerin ONANMASINA,Sanıklar hakkında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde ise;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;S.S. ..., ..., ..., ... Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin suç tarihlerinde yönetim kurulu başkanı ve muhasip üyesi olan sanıkların ilgili bakanlıkla yapılan sözleşmeye istinaden alınan işletme sermayesi kredisi ile satın alınarak kooperatif üyelerine satışı yapılan yemlerden bir kısımının bedelini bazı üyelerden tahsil ettikleri halde kooperatif kayıtlarına aktarmayarak sanık ...'in 4.200 TL ve sanık ...'in 2.000 TL'yi zimmetlerine geçirmeleri şeklinde sübuta eren olayda, kooperatif kayıtlarında bu tahsilatlara ilişkin herhangi bir kayıt ve belgenin bulunmaması ve yem satışına ilişkin olarak bu kişiler adına düzenlenen senetlere de rastlanmaması nedeniyle, kendilerinden tahsilat yapılan üyelerin beyanlarına başvurulması suretiyle daire dışı bilgi ve belgelerle belirlenebildiği, sanıkların üyelerden yaptıkları tahsilatları kurum kayıtlarında göstermeyerek hileli davranışlarda bulundukları anlaşılmakla; eylemlerinin nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde sadece basit zimmet suçundan hüküm kurulması, Suç tarihi itibariyle günün ekonomik koşulları ve paranın satın alma gücü değerlendirildiğinde zimmet miktarı kabul edilen değerlerin az olduğu gözetilerek sanıklar hakkında TCK'nın 249. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,Sanık ... hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması sırasında; yapılan son ödemenin kovuşturma aşamasında gerçekleştiği ve TCK'nın 248/2. maddesinin ikinci cümlesi gereğince 1/3 oranında indirim yapılması gerektiği gözetilmeden eksik cezaya hükmolunması,Atılı suçları 5237 sayılı Yasanın 53/1-d maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işleyen sanıklar hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca 53/1-d maddesindeki hak ve yetkilerin tümünü kullanmalarının cezanın infazından sonra işlemek üzere hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle yasaklanmasına karar verilmesi gerekirken, cezanın yarısından daha az olacak şekilde 1 yıl süreyle "dernek, vakıf yada kooperatif yöneticisi ve denetçisi olmaktan yasaklanmalarına" denilmek suretiyle maddede öngörülenden daha sınırlı biçimde uygulama yapılması, Kanuna aykırı, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 29/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.