MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : İhaleye fesat karıştırmaHÜKÜM : Sanıklar ..., hakkında 29/04/2008 ve 02/05/2008 tarihli ihaleler açısından mahkumiyetlerine dair hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına, sanıklar ..., hakkında 01/04/2008 tarihli ihale açısından mahkumiyetlerineMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Sanıklar ..., hakkında 29/04/2008 ve 02/05/2008 tarihli ihaleler açısından verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların, CMK'nın 231/12. maddesi karşısında itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından aynı Kanunun 264. maddesi de gözetilerek temyiz isteğinin itiraz mahiyetinde kabulü ile bu hususta merciince değerlendirilip bir karar verilmiş olması da göz önüne alınarak, incelemenin sanıklar Kadir Alagöz, ..., hakkında 01/04/2008 tarihli ihale açısından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik, sanık ..., sanıklar müdafiileri ve katılan kurum vekilinin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Sanık ... hakkında 29/04/2008 tarihli ihale yönünden kamu davası açılmadığı anlaşılmakla tebliğnamedeki sanık ... hakkında 29/04/2008 tarihli ihale yönünden de hüküm kurulması şeklindeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soru??turma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak; Sanık ...'in 29/04/2008 ve 02/05/2008, sanıklar ... 'in 02/05/2008 tarihli ihalelere ilişkin CMK'nın 231/5. maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümlere konu eylemlerinin sanıklar tarafından bir suç işleme kararının icrası kapsamında aynı kuruma yönelik olarak kısa zaman aralıkları ile işlendiği gözetilmeden, ayrıca bu dosyadan tefrikine karar verilen Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturmasına konu eylemler ile dava konusu eylemler arasında irtibat bulunup bulunmadığı, suç ve dava tarihleri itibariyle hukuki kesinti olup olmadığı ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı üzerinde durularak iddianameye konu edilen eylemlerinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının bulunup bulunmadığı tartışılmadan adı geçen sanıklar hakkında yazılı şekilde hükümler kurulması, Karayolları 15. Bölge Müdürlüğü'nde 01/04/2008 tarihinde yapılan yol yapım ihalesinden önce ... firması ile... firmasının yetkilileri olan sanıkların aralarında yaptıkları telefon görüşmelerinden ihaleyi ... firmasının kazanmasını temin için tekliflerin ayarlanması konusunda anlaşmaya vardıkları, yapılan anlaşma uyarınca ihaleyi ... firmasının aldığı, sanıkların ihalelerin hangi firma üzerinde kalacağına dair telefon görüşme içerikleriyle uyumlu olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına konu olan 29/04/2008 tarihli ihaleyi Yılmaz Madencilik firmasının, 02/05/2008 tarihli ihaleyi ise... firmasının kazandığı, iletişim tespit tutanakları içeriğinden sanıkların ihale öncesi aralarında anlaşarak ihaleye katılacak ve kazanacak kişi ya da firmayı belirlediklerinin anlaşıldığı, ihale belgelerine göre ihalede isteklilerin teklif ettiği bedellerin idarenin tespit ettiği yaklaşık maliyet tutarından daha düşük olduğu, ihaleyi yapan ... 15. Bölge Müdürlüğünün dosya kapsamındaki yazısında kurumlarının zarara uğramadığının bildirildiği, bu durumda sanıkların eylemlerinin sonucu olarak ilgili kamu kurumu açısından açık bir zararın meydana geldiğinden söz edilemeyeceği ve kuşkulu kaldığı gözetilmeden sanıkların 6459 sayılı Kanunla değişik TCK'nın 235/3-b maddesi yerine aynı Yasanın 235/1. maddesine göre uygulama yapılması neticesinde fazla ceza tayini, Sanıklar hakkında 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 17/a maddesi yollamasıyla anılan Yasanın 59/1. maddesi uyarınca yasaklama kararına hükmedilmemesi, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK'nın 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..., sanıklar müdafiileri ve katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.