Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9858 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 13270 - Esas Yıl 2009





ÖZET: CEZA YARGILAMASI SONUCUNDA MAHKUMİYET KARARININ VERİLEBİLMESİ İÇİN SUÇ OLUŞTURAN FİİLİN SANIK TARAFINDAN İŞLEN­DİĞİNİN HİÇBİR KUŞKUYA YER BIRAKMAYACAK, HERKESİ İNANDIRACAK BİÇİMDE KANITLANMASI VE ŞÜPHENİN MASUMİYET KARİNESİNİN GEREĞİ OLARAK SANIK LEHİNE DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKTİĞİ GÖZETİLMELİDİR.Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Sanığın müştekiye rüşvet olarak para verdiği hususunun şüpheli kaldığı, ceza yargılaması sonucunda mahkumiyet kararının verilebilmesi için suç oluş­turan fiilin sanık tarafından işlendiğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak, herkesi inandıracak biçimde kanıtlanması ve şüphenin masumiyet karinesinin gereği olarak sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği gözetilmelidir (Anayasa m. 38/4, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m. 6/2, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi m. 11, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi m. 142/2). Dosya kapsamı, sanığın aşamalarda değişmeyen savunmaları, tanık beyanları kar­şısında, sanığın atılı suçu işlediğine dair kesin, inandırıcı ve yeterli delil bu­lunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Kabule göre de;YCGK’nın 03.06.2008 gün ve 2008/149-163 sayılı kararında da be­lirtildiği üzere CMK’nın 231/5-6. fıkrasındaki şartlar gözetilmek suretiyle diğer kişiselleştirme nedenlerinden önce hakim tarafından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesinin zorunlu olduğu ve CMK’nın 231/7. maddesi de gözetilmeden, hükmolunan hapis ce­zasının cezanın kişiselleştirilmesi araçlarından olan ertelenmesi sonunda bu husus gerekçe gösterilerek CMK’nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,Kanuna aykırı, o yer Cumhuriyet Savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 04.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.