Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9857 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4798 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2013/19544MAHKEMESİ : Bursa 2. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 22/12/2009NUMARASI : 2009/182 Esas, 2009/442 KararSuç : İkna suretiyle irtikap, özel belgede sahtecilikMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Orhangazi Devlet Hastanesi Baştabipliğinin 05/09/2008 günlü cevabi yazısına göre aynı hastanede 30/01/2004-08/05/2007 tarihleri arasında Bursa Defterdarlığı onayıyla sayman mutemedi görevini yürüten sanık K.. Ç..'in, hastanede tedavi gören G.. A..'nın hastane masrafına karşılık olarak 1.350 TL tutarındaki çeki yakını Y.. A..'dan 20/03/2006 tarihinde, S.. K..'un hastane masraflarına karşılık 100 TL parayı 30/01/2006 tarihinde R.. Ö..'den, Ö.. E..'in hastane masraflarına karşılık 500 TL parayı A.. E..'den 20/03/2006 tarihinde, S.. B.. ve A.. B..'ın hastane masraflarına karşılık 1.158,66 TL ve 243 TL parayı A..'den 08/02/2007 tarihinde, F. T..’nin hastane masraflarına karşılık 194,52 TL parayı kendisinden 14/04/2006 tarihinde, Z.. Ş..’in hastane masraflarına karşılık 559,91 TL parayı B.. K..’dan 27/02/2007 tarihinde, H.. İ..’nin hastane masraflarına karşılık 583,26 TL parayı K.. İ..’den 27/01/2006 tarihinde, B.. Ç..’ın hastane masraflarına karşılık 286,62 TL parayı N.. Ç..’dan 23/08/2005 tarihinde alıp mal edindiği anlaşılan olayda eylemlerinin sayman mutemeti olması itibariyle paraların görevi nedeniyle kendisine tevdi olunduğu gibi para tahsil yetkisinin de bu görevinin doğal sonucu olması, bu paralar üzerinde koruma, gözetim sorumluluğunun da bulunması karşısında zincirleme nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu ve TCK'nın 247/1-2, 249/1, 43/1, 248/2-1.cümle, 53/1-5 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesigerektiği gözetilmeden dosya kapsamı, oluşa uygun düşmeyen gerekçeler ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyet ve düşme kararları verilmesi, Kabule göre de;Müştekiler F.. T..i, R.. Ö.., A.. B.., Z.. Ş.. adına imzalar atarak sahte taahhütname belgeleri düzenlemesi şeklindeki eylemlerin bir suç işleme kararı cümlesinden olmak üzere değişik tarihlerde işlenmesi karşısında zincirleme özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu TCK'nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, olayın oluş şekli ve süresi, suç sayısı, suçların ağırlığı ve suçu sürdürmedeki ısrarlı tutumu göz önüne alınarak temel ceza ve zincirleme suç nedeniyle yapılacak artırımın hak ve nesafete uygun bir şekilde belirlenmesi gerektiği nazara alınmadan; suç kastının nasıl yenilendiği gerekçeleriyle denetime imkan verecek şekilde karar yerinde gösterilmeden yazılı şekilde dört ayrı mahkumiyet hükmü kurulması,Hastane masraflarının sanığa ödenmemesi gerektiğini bilebilecek durumda olan mağdurlara karşı gerçekleştirilen eylemlerin TCK'nın 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu nazara alınmadan aynı Kanunun 155/1. maddesinin tatbiki,Z.. Ş..’in hastane masraflarına karşılık 559,91 TL parayı kızı B.. K..’dan 27/02/2007 tarihinde alması şeklindeki eylemin tek suç oluşturduğu gözetilmeden hem Z... hem de Bedriye'ye yönelik gerçekleştirilen ayrı suçlar olarak kabulüyle iki ayrı mahkumiyet hükmü tesisi,Mağdurların uğradıkları zararın tam olarak karşılanıp karşılanmadığı hususu üzerinde durulup karar yerinde tartışılmadan paranın hastaneye ödendiği şeklindeki yazı üzerine TCK'nın 168/1. maddesinin uygulanması, Kanuna aykırı, O yer C.Savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.