Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9850 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9569 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ :İhmali davranışla görevi kötüye kullanmaHÜKÜM :MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Doktor olarak görev yapan sanıkların sağlık kurumuna gelmeyen hastalara reçete tanzim ettikleri ve eczacı ... tarafından hazırlanan reçeteleri incelemeden imzaladıkları iddia ve kabul edilmiş ise de, dosya kapsamında söz konusu imza ve tahrifatların sanıkların eli ürünü olup olmadığı konusunda bir bilirkişi raporunun bulunmaması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, öncelikle bu dosyadan tefrik edilen ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/119 Esas sayılı dava dosyasının halen derdest ise kanıtların birlikte değerlendirilmesi için bu dosya ile birleştirilmesi hususunun düşünülmesi, aksi halde o dosyadaki Emekli Sandığı müfettişi ..., Sağlık Bakanlığı müfettişi ..., SSK Müfettişi ... tarafından düzenlenen raporlar ile dosya içerisinde yer alan Bağkur tarafından düzenlenmiş raporların birer örneklerinin getirtilip incelenmesi, sanıkların isim ve imzalarının bulunduğu Bağkur, SSK ve Emekli Sandığına ait reçetelerdeki imza ve yazıların sanıkların el ürünü olup olmadığı yönünde konunun uzmanı bilirkişilerden rapor alınması, her bir sanığın düzenlediği reçeteler ve tarihleri tespit edilip, buna göre atılı suçun dava zamanaşımının dolup dolmadığı üzerinde durulması, bundan sonra hasıl olacak sonuca göre hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik soruşturma ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hükümler kurulması,Kabule göre de;Sanıklar hakkında tayin olunan ve ertelenen hapis cezalarının kısa süreli olduğu gözetilmeden TCK'nın 53/1. maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmolunması suretiyle aynı Kanunun 53/4. maddesine aykırı davranılması,Yüklenen suçu TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanıklar hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca "cezanın infazından sonra işlemek üzere hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar, TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kullanmalarından yasaklanmalarına" karar verilmesi yerine sadece "TCK'nın 53/5. maddesi uyarınca cezanın infazından sonra işlemek üzere takdiren 1 ay 15 gün süre ile kamu görevi üstlenmesinden yasaklanmalarına" şeklinde sınırlı uygulama yapılması,Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı Kararının Resmi Gazetenin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK'nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, katılan kurum vekili, sanıklar ..., müdafiileri ile sanıklar ... ve ...'in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.