Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9787 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2286 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 5 - 2012/244037MAHKEMESİ : Ödemiş 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 11/06/2012NUMARASI : 2011/75 Esas, 2012/477 KararSuç : Edimin ifasına fesat karıştırmaMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;Müşteki Ö.. M..ne duruşma günü usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen duruşmaya katılmadığı gibi katılma talebinde bulunmadığı, gerekçeli kararın gereksiz biçimde tebliğinin temyiz hakkı vermeyeceği anlaşılmakla, vekilinin temyiz isteminin CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin katılan vekilinin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğünce düzenlenen “Ödemiş B.. D... Camiinin” restorasyon ihalesini sanık M.. Ö..'in yetkilisi olduğu A.. Ltd. Şti’nin aldığı, sanık B.. E..'ın V.. M.. İzmir Bölge Müdürü, Z.. Ö.., E.. Ç.. ve R.. M..'nun Vakıflar Bölge Müdürlüğü bünyesinde mimar, H.. D..'nun peyzaj mimarı, R.. Y..'ın elektrik teknikeri, A.. Ş..'in elektrik mühendisi, S.. U..'nun ise inşaat mühendisi olarak görev yaptıkları, V.. M.. müfettişleri tarafından düzenlenen inceleme raporunda , ''camiinin iç mekan döşemesi için düz satıhta yonu taşı bedelinin öngörüldüğü, ancak böyle bir imalatın yerinde tespit edilemediği, sıra no 63'te alçı takviyeli kireç harcı ile malakari sıva yapılmasının sözleşmede belirtildiği, ancak son cemaat yeri duvarlarında malakari sıvanın görülmediği, metrajdan yaklaşık maliyete geçişlerin birbirini tutmadığı, sıra no 100,102,104,110,111,125,129,130'da belirtilen elektrik imalatlarının yapılmadığı, pursantaj değerlerinin yanlış yazıldığı, camiinin eskileri tamamen sökülüp yerine yenileri yapılan ahşap pencere ve dolap kapılarının devrin mimari yapılarına uygun yapılmadığı, sıva raspası sonucu ortaya çıkan özgün kalem işlerinde aslına uygun olarak gerçekleştirilmediği, ön cephede taş söveli dikdörtgen pencere kenarlarının gelişi güzel bitirildiği, birçok imalatta çimento malzeme kullanıldığı, ayrıca kaçak akım koruma şarteli takılması, 1 kw yeraltı kablosu ile kolon ve besleme hattı döşenmesi, yüz wt amplifikatörve montajının yapılması gerekirken yapılmadığı, yapılan imalatların yapıyı ve özgün motifleri gelecek kuşaklara taşımaya hizmet etmediği, restorasyon bilimi adına geri dönüşümü olmayan büyük hatalara sebebiyet verildiğinin" belirtildiği, katılan kurum tarafından sanıklar aleyhine İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/19 esasında açılan tazminat istemli davada alınan ve dosya içine getirtilen bilirkişi kurulu raporunda da yapılmayan inşaat kalemi olarak fazla ve gereksiz biçimde KDV dahil 19.586,11 TL fazla ödeme yapıldığının belirtildiği, sanıkların tüm aşamalarda suçlamayı reddederek eksik iş yapılmadığını, yapılan imalatın sözleşmeye aykırı olmadığını, denetimin usulüne uygun gerçekleştirildiğini, fazla ödeme yapılmadığını savundukları, Mahkemece TCK'nın 236. maddesindeki edimin ifasına fesat karıştırma suçunun hileli davranışlarla işlenebileceği, sanıkların sırf sözleşmeye aykırı biçimde gerçekleştirdikleri eylemlerinin bu suç kapsamında kabul edilemeyeceği gerekçesiyle yüklenen suçtan beraetlerine karar verildiği, geçici ve kesin kabullerin yapıldığı anlaşılan olayda, öncelikle dava konusu yere ilişkin plan, proje, metraj cetvelleri, hakediş raporları ve harcamalara dair belgeler dosya içine alınarak mimari restorasyon ve inşaat hususlarında uzman bilirkişilerin katılımıyla mahallinde keşif yapılıp suç tarihi itibariyle yapılan onarım işinin projeye ve sözleşme hükümlerine uygun olup olmadığı, projeye göre yapılan işlerle varsa proje harici işlerin belirlenmesi ve yapılan işin toplam maliyetinin, ayrıca yapılmayan veya eksik yapılan işler varsa bunların da tespit edilmesinden sonra dosyanın Sayıştay emekli uzman denetçilerinden oluşturulacak bilirkişi kuruluna tevdi edilerek onarım ve kontrol işlerine ilişkin sözleşme hükümleri incelenip sanıkların sıfat ve konumları da irdelenmek suretiyle yüklenilen edimin ifasına fesat karıştırılıp karıştırılmadığı konusunda rapor aldırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı biçimde beraet kararları verilmesi, Kabule göre de;Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/10/1978-2/324-350 sayılı Kararında belirtilen "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, vekalet ücretinin tayininde esas ilke olarak sanıkların adedi ya da sanığın birden çok suç işlemiş olmasını değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip edilen davaların adedini esas almış ve taraflara yükletilecek avukatlık parasının her dava için ayrı ayrı tayinini öngörmüş olması karşısında; ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin de ayrı ayrı tayin ve takdiri mümkün bulunmadığı" hususu nazara alınarak kendilerini aynı vekille temsil ettiren ve beraetlerine karar verilen sanıklar H.. D.., R.. M.. ve S.. U.. yararına tek vekalet ücreti tayini gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.