Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9655 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7754 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Rüşvet vermeHÜKÜM : Rüşvet vermeye teşebbüs suçundan mahkumiyetMahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;5237 sayılı TCK'nın, 05/07/2012 günü yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki rüşveti tanımlayan 252/3. maddesinde "rüşvet, bir kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır" denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlamasının veya kişilerin bu şekildeki iş için kamu görevlisine çıkar temin etmelerinin rüşvet tanımından çıkarıldığı, görevin gereklerine aykırı olarak bir işin yapılması veya yapılmaması için rüşvet teklifinde bulunulması durumunda suçun icra hareketleri başlamış olacağından rüşvete teşebbüs, haklı hususun temini için rüşvet önerilmesi halinde ise koşullarının bulunması durumunda kamu görevlisinin şeref ve saygınlığına saldırı niteliğinde olması sebebiyle aynı Yasanın 125/3. maddesinde düzenlenen kamu görevlisine hakaret suçunu oluşturacağı, bu açıklamalar karşısında eylem tarihindeki düzenlemeler itibariyle rüşvet verme suçunun oluşabilmesi için kamu görevlisine görevin gereklerine aykırı davranması için yarar sağlanmasının veya bu yönde anlaşmaya varılmasının zorunlu olduğu nazara alındığında; rüşvet suçunun dayanağını oluşturan hırsızlık olayı ile ilgili olarak sanık ve tanık ...hakkında ...Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 27/06/2008 tarih ve 2008/183 E., 2008/258 K. sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu kararın müştekiye tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmesinin sağlanmadığı dosya içerisinde yer alan belgelerden anlaşılması karşısında, hırsızlık suçundan verilen kovuşturmaya yer olmadığına kararın müştekiye tebliğinin sağlanarak kararın kesinleşmesinin ardından suç niteliğinin tayin ve takdiri yerine eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;Bozma ilamına uyulmasına karşılık, rüşvet vermeye teşebbüs suçu nedeniyle suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 87. maddesiyle değişik 5237 sayılı TCK'nın 252/4. maddesinde hakime takdir hakkı tanınmaksızın yarı oranında indirim öngörülmesi ve bu hususun teşebbüs hükümlerine göre yapılan indirim oranı dikkate alındığında sanık lehine olması karşısında hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Sanığın rüşvet teklifine konu 200 Euro'nun 5237 sayılı TCK'nın 55/1. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiği halde aynı Kanunun 54/1. maddesi uyarınca müsaderesine hükmedilmesi,Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı Kararının Resmi Gazetenin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle sanık hakkında TCK'nın 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.