Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9583 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8166 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Görevi kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;Yoklukta verilen hükmün, sanığın temyiz dilekçesinde bildirdiği son adresi yerine, oturmadığı mernis adresine tebliğ edildiği anlaşılmakla, tebligatın usulsüz olduğu gözetilerek öğrenme üzerine yapılan eski hale getirme isteminin yerinde ve temyizin süresinde olduğunun kabulüyle işin esasının incelenmesine karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Katılan tarafından kayda alınıp çözümü yapılan kayıtların hukuka aykırı olduğu gözetilerek; yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;... Cumhuriyet Başsavcılığında zabıt katibi olan sanığın, katılan lehine bilirkişi raporu aldırabileceğini söyleyerek para istemek şeklindeki eyleminin suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TCK'nın 255. maddesinde belirtilen "yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama" suçunu oluşturduğu, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karardan sonra 05/07/2012 gün ve 28344 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasanın 89. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 255. maddesinde yer alan suçun unsurlarında esaslı değişiklikler yapıldığı gözetilip yeni düzenlemeler ve unsurlarının oluşması durumunda görevi kötüye kullanma ile dolandırıcılık suçları yönünden değerlendirme yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi lüzumu,Kabule göre de;Açıklanması geri bırakılan hükümden önce 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Kanunun 1. maddesi ile TCK'nın 257/1-2. madde-fıkralarında yer alan “kazanç” sözcüğünün “menfaat” olarak değiştirilmesi, bu fıkralarda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının indirilmesine karşın, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeksizin alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle temel cezanın belirlenmesi,Suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiği kabul edilmesine rağmen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanmaması,Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 gün ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK'nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri gereğince BOZULMASINA, 08/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.