Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 943 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13650 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 4 - 2011/381106MAHKEMESİ : Torbalı 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 14/06/2011NUMARASI : 2010/342 Esas, 2011/360 KararSUÇ : Görevi yaptırmamak için direnmeMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:TCK'nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü, bu düzenleme karşısında maddedeki tipik hareketlerin muhatabının kamu görevlisi olması gerektiği, kamu görevlisine yönelmeyen fiillerin tehdit ya da yaralama suçunu oluşturacağı, TEDAŞ’ın 02/04/2004 tarihinde özelleştirme kapsam ve programına alınması ve suç tarihinde G.Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin satış sürecinin devam ediyor olması karşısında, G. Elektrik Dağıtım A.Ş. personelinin özelleştirme programına alınan KİT personeli rejimine tabi olduğu ve 08/02/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanun ile değişiklikten önceki 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 7/3. maddesine göre memur sayıldıkları, Ancak;Kamu görevlisinin tanımının yapıldığı 5237 sayılı TCK'nın 6/1-c maddesinin gerekçesinde kamusal faaliyetin Anayasa ve kanunlarda belirlenmiş olan usullere göre verilmiş olan bir siyasal kararla, bir hizmetin kamu adına yürütülmesi olduğu, kamusal faaliyetin yürütülmesinin ihaleye dayalı olarak özel hukuk kişilerince üstlenilmesi durumunda ise bu kişilerin kamu görevlisi sayılamayacağı anlaşılmakla; dava konusu somut olayda S. Yavuz Ltd. Şti. personeli olup G. Elektrik Dağıtım A.Ş.’nde açma-kesme işi yapan katılanlar Necati, Yılmaz, Ersin ve Rıdvan'ın kamu görevlisi olarak, dolayısıyla sanığın eyleminin görevi yaptırmamak için direnme suçu olarak kabulünün mümkün olmadığı gözetilmeden ve TCK'nın 86/2. maddesinde yer alan kasten yaralama suçu tartışılmadan yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde direnme suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,Kabule göre de;Görevi yaptırmamak için direnme eylemini birden fazla kamu görevlisine karşı ve hakkında aynı suçtan verilen mahkumiyet hükmünü temyiz etmeyen diğer sanık Veli ile birlikte gerçekleştiren sanığın cezasının TCK'nın 43/2 ve 265/3. maddeleri uyarınca artırılmaması, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Yasasının 305/1. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla iki bin liraya kadar olan (iki bin lira dahil) mahkumiyet hükümleri kesin olup, aynı Yasanın 305/son maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, sabıkasına konu 2.000 TL adli para cezasına ilişkin hüküm nedeniyle sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına karar verilmesi,Kanuna aykırı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA, 14/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.