MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : TefecilikHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazların incelenmesinde;Sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda tefecilik suçunu birden fazla kez işlediği kabul edilmesine rağmen zincirleme suç hükümlerini içeren TCK'nın 43/1. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış, TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafiin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazların incelenmesinde;Sırf hareket suç niteliğinde olan tefecilik suçunun kazanç karşılığı ödünç paranın verilmesi ile oluşacağı, suçun tamamlanması için ivazın temin edilmesi şart olmadığı gibi ödünç olarak alınan paranın vadesinde geri ödemesinin yapılmamış olmasının da suçun oluşumu üzerinde bir etkisinin bulunmadığı, somut olayda da katılan ... ve müşteki ...’in faiz karşılığı borç parayı sanık ...’den aldıklarını beyan etmeleri, sanık ...’tan ödünç para aldıklarına dair bir isnadın ve bu yönde bir ikrarın bulunmaması, vergi inceleme raporu içeriği ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında sanık ...’un atılı suçu işlediğine dair cezalandırmaya yeter her türlü şüpheden uzak ve somut delil elde edilemediği gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle mahkumiyet hükmü tesisi,Kabule göre de;TCK'nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun, kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, bunu meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı halde, değişik zamanlarda ve farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme biçimde işlediği kabul edilen sanık hakkında TCK'nın 43. maddesinin uygulanmaması,Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararı ile TCK'nın 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin kararının dikkate alınamaması,Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 01/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.