Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 919 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11316 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 5 - 2012/74180MAHKEMESİ : Didim (Yenihisar) 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 06/01/2012NUMARASI : 2011/391 Esas, 2012/2 KararSUÇ : Görevi kötüye kullanma Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Sanığın sabit görülen eyleminin, işlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan TCK'nın 257/3. maddesi kapsamında kaldığı, yaptırımının 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu, hükümden önce 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Kanunla, TCK'nın 257/1. maddesindeki ceza miktarı indirilmesine rağmen bu fıkraya atıfta bulunan ve sanığın eyleminin uyduğu kabul edilen 3. fıkrada, aynı Kanun'la yapılan değişiklik sonucu öngörülen yaptırımın aleyhe sonuç doğuracak şekilde 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezasını gerektirdiği, yine hükümden sonra 28344 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 105/5-b maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 257/3. maddesinin yürürlükten kaldırıldığı ve aynı Kanunun 87. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın rüşvet suçunu düzenleyen 252. maddesinin yeniden düzenlendiği, değişiklik sonucunda bu eylemin TCK'nın 252. maddesi kapsamında rüşvet almaya teşebbüs suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, sanık lehine olan kanun hükümlerinin, 6086 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önce yürürlükte bulunan düzenlemeler olduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde uygulama yapılarak eksik cezaya hükmolunması,5271 sayılı CMK'nın 5728 sayılı Yasa ile değişik 231. maddesinin 6/c fıkrasında belirtilen zarar kavramının ölçülebilir, belirlenebilir (somut), maddi zarara ilişkin olduğu, manevi zararı kapsamadığı ve buna göre de sanığın eyleminden dolayı şikayetçinin veya kamunun ne gibi somut bir zarara uğradığı açıklanmadan, ayrıca sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, 231/6. maddedeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeden "Kamunun ve katılanın zararı giderilmediği," şeklindeki yasal ve dosya içeriğiyle uyumlu olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 5237 sayılı TCK'nın 53/1-a maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafii ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.