Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9152 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5232 - Esas Yıl 2016





Zimmet suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 247/1, 247/2, 43/2 ve 62. maddeleri gereğince 11 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... Ağır Ceza Mahkemesinin 28/02/2013 tarihli ve 2011/123 esas, 2013/54 sayılı kararının Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 10/02/2015 tarihli ve 2014/10480 esas, 2015/6738 sayılı ilamı ile onanmasını müteakip, sanık müdafi tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin anılan Mahkemenin 29/06/2015 tarihli ve 2015/123 esas, 2013/54 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/08/2015 tarihli ve 2015/678 Değişik İş sayılı Kararının;Dosya kapsamına göre, sanık ...’ın suç tarihinde ... Ticaret Borsasının genel sekreteri olduğu ve aynı zamanda asaleten muhasebe memuru olarak görev yaptığı, sanığın görev yaptığı dönemde borsaya ait 101.470.69 Türk lirasını Yönetim Kurulu Başkanı olan diğer sanık ... ile birlikte zimmetine geçirdiği kabul edilerek cezalandırılmasına karar verilmiş ise de sanık müdafi tarafından yargılamanın yenilenmesi talebinden sonra sunulan 25/12/2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda, sanık ...'ın harcama ve bankadan para çekme hususunda tek başına yetkili olmadığı, bu görevlerin diğer personel tarafından yürütüldüğü, sanığın muhasebe kayıtları yapmak ve bilanço ile gelir tablolarını hazırlamakla görevli olduğu, kesin hesap bütçe ve mali tabloların yönetim kurulu tarafından meclise gönderildiği, 2006-2007-2008 ve 2009 yıllarına ait kesin hesapların meclisçe onaylanarak yönetim kurulunun ibra edildiği, mahkemenin hükmüne esas bilirkişi raporu ile kontrolör raporunun bilgisayar çıktıları üzerinden yapıldığı, ancak ödeme belgeleri ile tahsilat makbuzlarının incelenmediği, suçlama yıllarına ait defter ve gelir gider belgeleri ile kasa raporunun kaybolduğuna dair tutanağın 22/02/2009 tarihinde seçilen başkan tarafından imzalanmaması nedeniyle düzenlenemediği, kontrolör raporunda muhasebe sisteminin geriye dönük olarak kayıt değiştirme ve silmeye elverişli olduğu, ancak bu işlemlerin kim tarafından yapıldığı yönünde bir veriye ulaşılamadığı şeklindeki tespitinin mahkemece değerlendirilmediği, mahkeme hükmüne esas incelemenin,... Muhasebe Yönetmeliğine göre bütün hesaplar, bilanço ve gelir analizleri dikkate alınarak yapılması gerekirken, yalnızca kasa ve banka hesaplarının incelendiği, mahkemece 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre muhasebeci ve mali müşavirden bilirkişi raporu alınması gerekirken alınmadığı, bilgisayar çıktısı olan tediye ve tahsilat belgeleri üzerinde sanık tarafından imzalanıp imzalanmadığına ilişkin kriminal inceleme yapılmadığı, 02/03/2007 tarihinde kayyum görevinin yönetime devri sırasında devir teslim tutanağının düzenlenmediği, tanık ...’ün ifadesinin dikkate alınmadığı, sanığın ve yakınlarının sebepsiz zenginleşme yönünden banka hesaplarının ve gayrimenkul edinimlerinin olup olmadığının incelenmediği belirtilmiş olup, yargılamanın yenilenmesi talebi ile birlikte dosyaya sunulan 04/05/2015 tarihli bilirkişi raporunda da mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda her yıl sanık tarafından hazırlanarak üst birliğe gönderilen bilanço ve gelir tablolarının müfettiş raporu ile karşılaştırmasının yapılması gerekirken yapılmadığının belirtilmesi nedeniyle, sanık tarafından görevden ayrıldıktan sonra birliğin giderlerine ilişkin kayıtların kaybolduğunun savunulması ve tanık ...'ün sanıktan sonra aynı görevi yürüten ...’in Kumluca Ticaret Borsasına ait evrakları eve getirerek kayıtlar üzerinde çalıştığına dair beyanları ile sanığın bilgisayar kayıtlarında geriye dönük olarak işlem yapıldığına dair savunmalarda bulunduğunun anlaşılması karşısında, yargılamanın yenilenmesi talebi ile ilgili olarak ileri sürülen delillerin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 318 ilâ 321. maddeleri uyarınca yargılamanın yenilenmesini gerektirecek mahiyette olup olmadıklarının tespiti bakımından, kabule değer görülerek, toplanacak diğer delillerle birlikte değerlendirildikten sonra, yargılamanın yenilenmesinin kabul veya reddine karar verilmesinin uygun olacağı gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu ... Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli, 13/01/2016 gün ve 94660652-105-07-11973-2015-E.631/2255 sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/08/2015 tarihli ve 2015/678 Değişik İş sayılı Kararının, “Sanığın bilgisayar kayıtlarında geriye dönük olarak işlem yapıldığına dair savunmaları ile kontrolör raporunda muhasebe sisteminin geriye dönük olarak kayıt değiştirme ve silmeye elverişli olduğu, ancak bu işlemlerin kim tarafından yapıldığı yönünde bir veriye ulaşılamadığı şeklindeki tespitinin mahkemece değerlendirilmediği” ne ilişkin kısmı yönünden kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer yönlerden ise talep yerinde görülmediğinden buna ilişkin istemin REDDİNE, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.