MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;Karar başlığında suç tarihinin 2008 yerine 2009 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Yüklenen suçu TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafiin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Sanık ... Gündoğdu hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde ise;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir,Ancak;5580 sayılı Özel Eğitim Kurumları Kanunu ve yönetmelik hükümleri uyarınca, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen oranda zorunlu olarak belli kriterleri taşıyan kişilerin özel eğitim kurumlarından ücretsiz olarak yararlanmaları hususunda müracaatlarının değerlendirme kurulu tarafından tespit edilmesi gerekirken; Özel ... Sürücü Kursu sahibi olan sanık ...’nın, bu kursun müdürü olan sanık ... ile birlikte mevzuata aykırı olarak herhangi bir müracaat almadan, değerlendirme kurulu kurmadan, tanıdıkları kişileri faydalandırmak suretiyle icrai davranışla görevi kötüye kullandıklarından bahisle hükümlülüğüne karar verilmiş ise de; 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun "Özlük Hakları ve Sorumluluklar" başlıklı 9. maddesindeki "Kurumlarda görev yapan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler, görevleri sırasında suç işlemeleri veya görevleri nedeniyle kendilerine karşı işlenen suçlardan dolayı 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun uygulanması ve ceza kovuşturması bakımından kamu görevlisi sayılır." biçimindeki düzenleme karşısında; kursun sahibi olan sanığın kurumdaki yetki ve görevi şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlendikten sonra adı geçen kurumda anılan maddede sayılan yönetici veya diğer görevleri yaptığının saptanması halinde suçun faili, aksi halde diğer sanığın özgü suç niteliğindeki eylemine TCK'nın 40/2. maddesi kapsamında azmettiren veya yardım eden olabileceği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Yüklenen suçu TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 17/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.