MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Zimmet, irtikap, ihaleye fesat karıştırma, resmi artırma ve eksiltmeye hile karıştırmaHÜKÜM : BeraatMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanıklar ... ve ... hakkında iddianamenin (D) bendinde belirtilen zimmet suçundan dolayı verilen 17/02/2011 tarih ve 2010/183 E. 2011/66 K. sayılı beraat hükümleri, dairemizin 11/07/2013 gün ve 2012/8091 E. 2013/8153 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşmesine rağmen bu sanıklar hakkında zimmet suçundan yeniden beraat hükmü kurulması hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde kabul edilmiştir.İddianamenin (C) bendindeki eylem nedeniyle ihaleye fesat karıştırma suçundan sanıklar ..., hakkındaki hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Bozmaya uyulup delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekili ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,İddianamenin (B) bendindeki eylem nedeniyle irtikap suçundan sanık ..., (C) bendindeki eylem nedeniyle resmi artırma ve eksiltmeye hile karıştırma suçundan sanıklar bendindeki eylem nedeniyle zimmet suçundan sanıklar ..., hakkındaki hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;Sanıklara isnat edilen suçların suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nın 202/1, 209 ve 366. maddelerinde öngörülen cezalarının üst sınırı itibariyle aynı Kanunun 102/3. maddesinde gösterilen 10 ve 102/4. maddesinde gösterilen 5 yıllık asli zamanaşımı süresine tabi olduğu, savunmalarının alındığı 21/02/2005, 29/03/2005, 21/05/2005, 13/10/2005 tarihleri ile hüküm tarihi arasında asli zamanaşımı süresinin gerçekleştiği ve bu arada zamanaşımını kesen veya durduran başkaca hukuki bir sebep bulunmadığı gözetilerek sanıklar hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde beraat hükümleri kurulması,Kanuna aykırı, katılan vekili ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 13/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.