MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : İhaleye fesat karıştırmaHÜKÜM : Sanıklar ... 'in eylemlerinin görevi kötüye kullanma niteliğinde görülerek mahkumiyetlerine, diğer sanıkların yüklenen suçlardan beraetlerineMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;CMK'nın 260/1. maddesine göre ihaleye fesat karıştırma suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve beraet hükümlerinin vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında 3628 sayılı Yasanın 18. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak katılma talebinin kabulüne, başvurularının kapsamına göre, incelemenin katılan ... vekilinin beraet hükümlerine, sanıklar Sedat, Mehmet müdafiileri ve Salih'in ise mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Sanıklar ..., hakkında kurulan beraet hükümlerinin incelenmesinde;Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraet hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet, ... ve ... hakkında kurulan beraet hükümlerinin incelenmesinde ise;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre ..., yönünden yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak; TCK'nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan ve kamu görevlisi tarafından işlenebilen görevi kötüye kullanma suçuna iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri dikkate alınarak, kamu görevlisi olmayan ... ve ...'ın haklarında mahkumiyet hükmü kurulan ...,'ın işledikleri kabul edilen görevi kötüye kullanma suçuna azmettiren veya yardım eden olarak katılıp katılmadıklarının dosya kapsamı ve olayların oluş biçimi de gözetilerek karar yerinde tartışılması gerektiği gözetilmeden yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde beraet kararları verilmesi,Görevi kötüye kullanma suçunu TCK'nın 53/1-a maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işledikleri kabul edilen ..., hakkında, aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezaların infazından sonra başlamak üzere hükmolunan cezaların yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkilerin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Hükümlerden sonra 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Yasanın 1. maddesi ile TCK'nın 257/1-2. madde-fıkralarında yer alan "kazanç" sözcüğünün "menfaat" olarak değiştirilmesi ve bu fıkralarda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının da indirilmesi karşısında aynı Kanunun 7/2. madde-fıkrasındaki "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek sanıklar ..., 'ın hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili, sanıklar ... müdafiileri ile sanık ...'in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 15/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.