Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7979 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2599 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Mal veya hizmet satımından kaçınma, rüşvet almak, resmi evrakta sahtecilikHÜKÜM : Sanıklar ..., haklarında mal veya hizmet satımından kaçınma suçundan açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı düşmesine, sanıklar ..., haklarında rüşvet alma suçundan açılan kamu davalarının eylemleri görevi kötüye kullanma niteliğinde görülerek zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı düşmesine, sanık ...'in resmi evrakta sahtecilik suçundan beraatineMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;Derhal beraat kararı verilebilecek haller dışında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşmesine ilişkin verilen kararları temyizde hukuki yararları bulunmadığından sanıklar ..., müdafiileri ile sanık ...'in temyiz isteğinin CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİYLE, incelemenin katılanlar ... Bakanlığına izafeten Hazine vekillerinin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Dosya kapsamında verilen tedbir kararları ile ilgili olarak bu tedbirlerin kaldırılmasına yönelik talepler hakkında mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.Sanıklar ..., haklarında mal veya hizmet satımından kaçınma, sanıklar ..., haklarında rüşvet alma suçundan açılıp değişen suç vasfı nedeniyle görevi kötüye kullanma suçundan verilen düşme hükümlerinin temyiz incelemesinde;Gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı düşmesine dair hükümler usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılanlar vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, Sanık ... hakkında resmi evrakta sahtecilik suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;Sanığa isnat olunan resmi evrakta sahtecilik eyleminin suç tarihi itibariyle lehine bulunan 765 sayılı TCK'nın 339/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırına göre aynı Kanunun 102/3 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 15 yıl asli ve ilave zamanaşımına tabi olduğu, sanığın imzasının bulunduğu belirtilen son belgenin düzenlendiği 13/05/2001 tarihi ile inceleme günü arasında zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından, hükmün 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan davanın zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 27/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.