Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7904 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6342 - Esas Yıl 2016





Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve zimmet suçlarından şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 07/08/2015 tarihli ve 2015/2847 soruşturma, 2015/1385 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci ... Sulh Ceza Hakimliğinin 09/09/2015 tarihli ve 2015/1345 Değişik İş sayılı kararının;Dosya kapsamına göre, şikayetçinin 31/07/2015 tarihli dilekçesiyle, şüphelilerin site kat malikleri kuruluna sundukları faaliyet raporu bilanço ve denetim raporunun eksik, anlaşılmaz ve hatalı belgeler içerdiğini, site yöneticisinin bazı kat maliklerinin aidatlarını geç yatırdıkları halde onlara yüzde 5 gecikme faizini uygulamayarak diğer kat maliklerinin güvenini kötüye kullandığını, bu kat maliklerinden menfaat temin etme ihtimaline binaen zimmet suçunu işlediğini, site gelirlerini bilançoya usulüne uygun yansıtmadığını, sitenin 15 yıllık çalışanını işten çıkardığını, bu konuda kat malikleri kuruluna tapudan aldığı yönetim planını sunarak kat malikleri kuruluna katılanlara bu belge hakkında yalan söyleyerek resmi belgede sahtecilikte bulunduğunu, ayrıca toplantı için düzenlediği çağrı kağıdına site görevlisinin hesabına 10.000 TL koydurduğuna dair bilgi vererek yalan beyanda bulunduğunu ve zimmetine para geçirdiğini, denetçinin de bunlara göz yumduğunu beyanla şikayetçi olması üzerine yürütülen soruşturma sonucunda,... Cumhuriyet Başsavcılığınca "atılı suçlar yönünden yasal suç unsurlarının bulunmadığından" bahisle şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, somut olayda Cumhuriyet Savcısının 5271 sayılı Kanunun kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, şikayetçinin iddiaları doğrultusunda, apartman yönetim defterlerinin temin edilerek alınan kararlar ile yapılan masraflara ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı, müştekinin ifadesinden başka soruşturma kapsamında başkaca bir ifadeye başvurulmadığı, bu itibarla ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı, 5271 sayılı Kanunun 160 ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapılmasını sağlamak maksadıyla kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu... Genel Müdürlüğü ifadeli, 26/04/2016 gün ve 94660652-105-33-1519-2016-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü: Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden talebin kabulü ile ... Sulh Ceza Hakimliğince verilen 09/09/2015 tarihli ve 2015/1345 Değişik İş sayılı Kararın CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.