Tebliğname No : 5 - 2014/218120MAHKEMESİ : Bursa 2. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 04/03/2014NUMARASI : 2012/370 Esas, 2014/58 KararSUÇ : Nitelikli zimmet, görevi kötüye kullanma İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;Suçtan zarar gören H.. H.. vekilinin 20/05/2014 havale tarihli dilekçeyle sanıklar hakkında verilen hükümleri temyiz ettiği ve bu itibarla da, davaya katılma iradesinin bulunduğu anlaşılmakla 3628 sayılı Kanunun 17 ve devamı maddeleri ile CMK'nın 237/2. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak H.. H..nin zimmet suçuyla sınırlı olarak davaya katılma talebinin kabulüne ve temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasını isteme hakkı bulunmadığından katılan ziraat odası vekilinin bu yöndeki talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 318. maddesi uyarınca reddiyle incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Sanık İrfan hakkında denetim görevini ihmal ederek zimmete sebebiyet verme suçundan açılan kamu davasıyla ilgili olarak mahallince her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.Sanıklar M.. Ö.. ve M.. S..'ün zimmet kapsamında değerlendirilebilecek eylemleri dışında görevi kötüye kullanma suçunu oluşturabilecek başkaca fiilleri bulunduğuna dair mahkumiyete yeter, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından tebliğnamede bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre mahkumiyet hükümleri yönünden sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Zimmet suçlarından hüküm kurulurken TCK'nın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğunun 53/1-a maddesi ile sınırlı olarak uygulanması gerektiği gözetilmeden infazda tereddüte neden olacak şekilde hak yoksunluklarına karar verilmesi,Sanıklar Remziye ve İrfan’ın yargılamada vekaletname ile görevlendirdikleri bir avukat tarafından temsil edilmedikleri, kendilerine Baro tarafından müdafii atandığı nazara alınmadan, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi,Kanuna aykırı ve temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasından 53/5. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların ve hükmün 12. bendinde yer alan “R.. E.., İ.. V..” ibarelerinin çıkarılıp, mahkemenin takdiri de gözetilerek hüküm fıkrasının 8/3-b bendine "suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi nedeniyle anılan Yasanın 53/5. maddesi uyarınca takdiren 5 yıl süreyle cezanın infazından sonra başlamak üzere 53/1-a maddesindeki hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına", 9/4-b bendine "suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi nedeniyle anılan Yasanın 53/5. maddesi uyarınca takdiren 2 yıl 1 ay süreyle cezanın infazından sonra başlamak üzere 53/1-a maddesindeki hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan sanıklar Mustafa ve Mehmet hakkında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri ile Remziye ve İrfan hakkındaki hükümlerin DÜZELTİLEREK, sanıklar Mustafa ve Mehmet hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kurulan beraat hükümleri ile Ahmet, Cafer, İbrahim, İsmail ve Yusuf hakkındaki hükümlerin ise DOĞRUDAN ONANMASINA, 26/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.