Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7537 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 427 - Esas Yıl 2009





Irz ve namusa tasaddide bulunma ve zorla kaçırıp alıkoyma suçlarından sanık M... Ö...'inyapılan yargılanması sonunda; zorla kaçırıp alıkoyma eylemlerinin reşit olmayan kimseyi rızasıyla kaçırıp alıkoyma suçunu oluşturduğunun kabulü ile bu suç ve atılı diğer suçtan mahkümiyetine dair, İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 31.05.2007 gün ve 2003/182 Esas, 2007/202 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde gör??lmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;26.03.2007 tarihli Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu raporunda mağdurede mevcut zeka geriliğinin hekim olmayanlarca anlaşılmayabileceğinin belirtilmiş olması, bu durumunun sanık tarafından bilindiğine ilişkin delil bulunmaması ve oluşa uygun kabule göre de eyleminin zora dayalı işlenmediğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında ırz ve namusa tasaddide bulunma suçundan 765 sayılı TCK.nun 415. maddesinin 1. cümlesi yerine 2. cümlesiyle hüküm kurulması,Reşit olmayan kimseyi rızasıyla kaçırıp alıkoyma suçundan kurulan hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK.nun 7/2. maddesi uyarınca sanık yararına olan 5728 sayılı Kanunun 562. maddesinin 1. fıkrası ile değişik CMK.nun 231/5. maddesinde hapis cezası için öngörülen sınırın 2 yıla çıkartılması ve anılan maddenin 2. fıkrası ile de 231/14. maddesindeki soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suç olma koşulunun kaldırılması karşısında, mahkemece 6008 sayılı Yasanın 7. maddesi ile yapılan değişiklik de nazara alınarak hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının karar yerinde tartışılması lüzumu, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.