Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6704 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4429 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Nitelikli zimmetHÜKÜM : Zincirleme biçimde nitelikli zimmet suçundan mahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette zimmet suçundan zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün 12/02/2014 havale tarihli dilekçe ile yasal süresi içerisinde vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Yasanın 18. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca katılma talebinin kabulüne karar verildikten sonra gereği düşünüldü:TCK'nın 247/1 ve 247/2. maddeleri uyarınca tayin edilen hapis cezası aynı Kanunun 43. maddesi gereğince artırılırken 8 yıl 16 ay 15 gün hapis cezası yerine 9 yıl 4 ay 15 gün şeklinde fazla ceza tayini, sonuç cezanın doğru olması nedeniyle sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;İdari soruşturma ve bilirkişi raporlarına, mal edinme, iade ve suçun ortaya çıkış tarihlerine göre sanığın zimmetine geçirdiği iddia ve kabul edilen 15.500 TL'nin, 9.000 TL'lik bölümünü hakkında herhangi bir ihbar, şikayet, denetim veya soruşturma yapılmadan önce kendiliğinden hesaplara iade etmesi nedeniyle kullanma zimmeti vasfında olduğu gözetilerek 9.000 TL'nin neması hesaplattırılıp 6.500 TL tutarındaki temellük zimmetine eklenmek suretiyle toplam zimmet miktarının belirlenmesinden sonra, suç tarihindeki ekonomik koşullar ile paranın satın alma gücü de nazara alınarak hakkında TCK'nın 249/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması yerine, noksan araştırma ve hatalı nitelendirmeyle yazılı biçimde hüküm kurulması,5237 sayılı TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Anayasa Mahkemesinin TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı kararının değerlendirilmesi lüzumu,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.