Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6558 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 7133 - Esas Yıl 2007
Çocuğun basit cinsel istismarı suçundan sanık Ahmet 'in yapılan yargılanması sonunda; atılı suçtan mahkumiyetine dair Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 29.11.2006 gün ve 2005/372 Esas, 2006/466 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle gereği düşünüldü: CMK.nun 236/3. maddesinin açık hükmü nedeniyle mağdur çocukların tanık olarak dinlenmesi sırasında psikoloji, psikiyatri, tıp veya eğitim alanında uzman bir kişinin bulundurulması gerekli ise de, aynı maddenin ikinci fıkrasında her dinlenmesinde psikolojisi daha da bozulacağından zorunluluk arz eden haller hariç mağdur çocukların bu suça ilişkin soruşturma veya kovuşturmada tanık olarak bir defa dinlenebileceğinin öngörülmesi itibarıyla subuta dayanak gösterilen Kriminal raporu, sanığın tevilli ikrarı, Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun mütalaasında 5237 sayılı TCK.nun 103/6. maddesinin uygulanması gerekliliğinin belirlenmesi ve tanık beyanı nazara alındığında, kovuşturma evresinde CMK.nun 236/3. maddesine aykırı davranılması sonuca etkili görülmediğinden tebliğnamede bu hususta bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş; suçun sonucunda mağdurenin beden ve ruh sağlığının bozulması sebebiyle sanık hakkında verilen cezada uygulama maddesinin 103/6 yerine 104/6 şeklinde yazılması mahallince düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;29.06.2005 yayım tarihli 5377 sayılı Kanunun 08.07.2005 tarihinde yürürlüğe girdiği nazara alınarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 31/3. maddesi uyarınca 1/2 yerine 1/3 indirim oranı uygulanarak fazla ceza tayini;Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1.maddesi gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak anılan madde hükmünde indirim oranının belirliliği ve takdire taalluk etmemesi nazara alınarak bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın düzeltilmesi mümkün bulunduğundan CMUK.nun 322.maddesindeki yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK.nun 103/1-4-6. maddeleri gereğince sanığa tayin olunan 15 yıl hapis cezasının aynı yasanın 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezasına indirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.09.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.