MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Müteselsilen ihtilasen zimmet (tüm sanıklar hak.)HÜKÜM : ..., ..., ... ve ...'un zincirleme nitelikli zimmet, diğer sanıkların ise zincirleme nitelikli zimmete yardım etme suçlarından mahkumiyetlerineMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşılan sanıklar ..., ... ve ... yönünden duruşmalı, müdafiin mazeretinin yerinde görülmemesi nedeniyle sanık ... bakımından ise duruşmasız olarak yapılan incelemede;Hükmolunan ceza miktarları itibariyle koşulları bulunmadığından sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafiilerin duruşma istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 318. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin duruşması yapılan sanıklar dışındaki diğer tüm sanıklar yönünden duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 326/2. maddesinde yer alan "...Ancak sanık hakkında verilecek ceza, bozmaya konu olan cezadan daha ağır ise herhalde dinlenilmesi gerekir." şeklindeki savunma hakkının kısıtlanamayacağı ilkesine dayanan hüküm buyurucu nitelikte olup, aleyhe bozmaya karşı sanıklardan diyeceklerinin sorulması zorunlu olduğu halde, ..., ..., ..., ... ve ... dışındaki sanıklara sorulmadan hüküm kurulmak suretiyle bu sanıkların savunma haklarının kısıtlanması,Kabule göre de;... ... Holding A.Ş. Genel Müdürlüğünde görevli sanıkların, 1993-1998 yılları arasında ithalat işlemlerine aracılık edecek bankanın belirlenmesine yönelik gerçekleştirdikleri kambiyo işlemleri ihalelerinde, ihaleyi kazanan bir kısım bankalarda ihale koşullarına aykırı olarak olması gereken kurdan daha yüksek bir kur üzerinden döviz alımı yaptıkları, ödenmemesi gereken masraf ve komisyon tutarlarının ödenmesine neden oldukları ve bu yolla ... A.Ş.'yi zarara uğrattıkları, ihale şartlarına aykırı gerçekleşen işlemler neticesinde oluşan kurum zararı karşısında, işlemi yapan bankada haksız kâr oluşturarak bu kâr üzerinden şahsen nemalandırıldıkları, nemalandırılmalarının görevleri sebebiyle ihtilasen zimmet suçunu oluşturduğu, bu işlemlerin bir dönem yoğun olarak gerçekleştirildiği ..., ... ve ... Bankası .. şubelerinde, şube müdürü ünvanı ile çalışan banka personeli sanıkların, kamu görevlisi diğer sanıklar... ve .. sağlanan maddi menfaatlerin banka işlemleri kısmında tüm organizasyonunu yapmaları, ödemeleri bizzat gerçekleştirmeleri ve üst yönetim ile ilişkileri yürütmeleri, bankaların genel müdürlüğünde genel müdür ünvanı ile çalışan banka personeli sanıkların ise, eylemleri suç teşkil eden kamu görevlisi sanıklara maddi yarar sağlanmasında şube müdürlerince yapılan talepleri uygun görüp onay vermeleri nedenleriyle ihtilasen zimmet suçuna iştirak ettiklerinden bahisle haklarında 21/04/2004 günlü iddianameyle kamu davası açılmış ise de; sanıkların, ... A.Ş. zararına, bir kısım bankalar ile kamu görevlisi sanıklar yararına olarak gerçekleştirdikleri iddia olunan yargılama konusu eylemlerinin ödemeye esas o günkü kur ve ödeme belgeleri ile ihale evrakları üzerinde yapılan inceleme sonucu ortaya çıktığı, keza bu fiillerin bankaların iç kontrolü ile normal bir teftişte ortaya çıkarılabilecek mahiyette olduğu, bankaların müşterisi konumunda olan Petkim A.Ş.'nin ilgili banka şubelerindeki mevduat hesaplarında bulunan parasının zimmet suçuna konu edildiği, dolayısıyla bu paraların ilgili bankanın muhafazasında, denetim veya sorumluluğunda olduğunda ve mudi zararlarının da banka tüzel kişiliklerince karşılanacağında kuşku bulunmadığı, banka görevlisi sanıklarca, diğer sanıkların bilgisi dahilinde kur farkı ile komisyon, masraf adı altında bankadaki idare parasından ihale şartlarına aykırı biçimde fazla para çekilip, bir kısmının banka kârı olarak değerlendirilip, diğer kısmının da kamu görevlisi sanıkların nemalandırılması şeklindeki mal edinmelerin, 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 23/06/1999 tarihinden önceye tekabül ettiği ve adı geçen bankaların kamu bankası olmayıp, özel banka niteliğinde bulunduğu da nazara alındığında, banka görevlisi sanıkların eylemlerinin 765 sayılı TCK'nın 510. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle emniyeti suistimal, ... A.Ş.'de görevli sanıkların eylemlerinin ise bu suça iştirak olarak nitelenebileceği ve bu suçun dava zamanaşımının dolduğu gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde nitelikli zimmet suçundan hükümler kurulması,... ... Holding A.Ş.'de görevli sanıklar dışındaki sanıklar haklarında yardım eden sıfatıyla cezalarından indirim yapıldığı sırada karar yerinde uygulama maddesi olarak 5237 sayılı TCK'nın 39/1. maddesi yerine aynı Kanunun 30/1. maddesi gösterilmek suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı Kararının Resmi Gazetenin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle mahkumiyet kararı verilen sanıklar haklarında TCK'nın 53/1-5. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Hükmün esasını oluşturan kısa kararda sanıklardan tahsili gereken yargılama gideri miktarının ve ayrıntılı dökümünün burada gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 324/2 maddesine aykırı davranılması,Kanuna aykırı ve sanıklar müdafiilerin temyiz itirazları ile sanıklardan ..., ... ve ... müdafiileriyle sanık ...'un duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunmaları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 21/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.