Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6422 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2555 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : İhaleye fesat karıştırma (sanık ... hakkında 4 kez, sanıklar ..., ..., ... hakkında 3 kez, ..., ... ve ... hakkında 1 kez)HÜKÜM : Sanık ...'nin 29/04/2011 tarihli eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığının kabulüyle mahkumiyetine, diğer eylemlerden beraatine, sanıklar ...'in beraatlerineMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;Suçtan zarar gören ve kovuşturma aşamasında duruşmadan haberdar edilmeyen şikayetçi Hazine vekilinin katılma talebinin 3628 sayılı Kanunun 17 ve 18. maddeleri ile CMK'nın 237/2 ve 260. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak kabulüne karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Sanıklar hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan kamu davası açıldığı, CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan Sağlık Bakanlığının kanun yoluna başvurma hakkının bulunduğu ve bu sıfatının gereği olarak aynı Kanunun 233 ve 234. maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesi için duruşmalardan haberdar edilmesi gerektiği halde, usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve CMK’nın mağdur ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı biçimde hükümler kurulması,Hükümlerden sonra 30/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 12. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 235. maddesinde düzenlenen ihaleye fesat karıştırma suçu için aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hapis cezasının alt ve üst sınırlarının değiştirilmesi, bu suç sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmesi durumunda cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3. fıkranın ise;“İhaleye fesat karıştırma suçunun:a) Cebir ve tehdit kullanmak suretiyle işlenmesi halinde temel cezanın alt sınırı beş yıldan az olamaz. Ancak, kasten yaralama veya tehdit suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca bu suçlar dolayısıyla cezaya hükmolunur.b) İşlenmesi sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmemiş ise, bu fıkranın (a) bendinde belirtilen haller hariç olmak üzere, fail hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” şeklinde yeniden düzenlenmesi karşısında; TCK'nın 7/2. madde-fıkrasındaki “suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü nazara alınıp hakkında mahkumiyet ve beraat kararı verilen sanık ile beraat kararı verilen sanıkların suçları arasındaki bağlantı ve iştirak ilişkisi de gözetilerek hukuki durumlarının birlikte mahkemesince yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle sanık ... hakkında TCK'nın 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılması lüzumu,Bozmayı gerektirmiş, katılan Hazine vekili, şikayetçi vekili ile sanık ... müdafiilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA, 16/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.