Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6098 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 2321 - Esas Yıl 2010





Nitelikli zimmet ve görevi kötüye kullanmak suçlarından sanık F... C...'un yapılan yargılanması sonunda; zimmet suçundan mahkümiyetine dair, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 27.01.2009 gün ve 2004/257 Esas 2009/12 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafii ve katılanlar vekilleri tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay C.Başsavcılığının 09.03.2010 günlü tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelendi;Sanığa tayin olunan cezanın tutarı karşısında, ayrıca yasal koşulları da bulunmadığından sanık müdafii ve katılanlar vekillerinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMUK.nun 318. maddesi uyarınca REDDİNE ve incelemenin duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:S.S. D... G... Konut Yapı Kooperatifi'nin yönetim kurulu başkanı olan sanığın kooperatif parasını zimmetine geçirdiği iddia edilmişse de, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 2, 3 ve 7. maddelerinde açıklandığı üzere bir kooperatifin düzenlenecek ana sözleşmesinin noterce onaylanıp Ticaret Bakanlığından alınacak izinden ve tescilden sonra tüzel kişilik kazanacağı ve ancak bundan sonra kooperatif görevlilerinin memur gibi cezalandırılabilecekleri nazara alınıp, anılan kooperatifin tüzel kişilik kazanıp kazanmadığı, suç tarihi itibariyle yönetim kurulu başkan ve üyelerinin kimlerden oluştuğu, ana sözleşme ve yönetim kurulu kararlarına göre kooperatifi temsile kim ya da kimlerin yetkili olduğu varsa buna ilişkin alınan karar, ilan ve ticaret sicil gazetesi onaylı örnekleri getirtildikten sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de,Dosya içeriği ve oluşa göre, sanığın yakını olan bazı üyelere kooperatif aidatı ödetmediği halde ödenmiş gibi kayıtlar tutarak zimmetini gizlemeye ve ortaya çıkmasını önlemeye yönelik hileli işlemler yapmasının nitelikli zimmet vasfında olduğu ve hakkında TCK.nun 247/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,TCK.nun 53/1-d maddesindeki yetkisini kötüye kullanarak suçu işleyen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanması gerektiğinin nazara alınmaması,Kanuna aykırı, katılanlar vekilleri ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.