Zorla kaçırıp alıkoyma ve ırza geçme suçlarından sanıklar S.K., D.Ö., N.K. ve F.K.'ın bozma üzerine yapılan yargılanmaları sonunda; Sercan'ın alıkoyma, Dursun, Necati ve Fitnat'ın ise atılan suçlardan mahkümiyetlerine dair Zonguldak 2.Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 13.06.2006 gün ve 2006/71 Esas, 2006/106 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar müdafiileri tarafından istenilmiş ve sanıklar Necati ve Fitnat yönünden incelemenin duruşmalı olarak yapılması talep edilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle 24.01.2007 Çarşamba saat 14.00'e duruşma günü tayin olunarak sanıkların müdafiilerine çağrı kağıdı gönderilmişti.Belli günde hakimler duruşma salonunda toplanarak Yargıtay C.Savcılarından M.Mahir Durakoğlu hazır olduğu halde oturum açıldı.Yapılan tebligat üzerine sanıkların müdafiilerinin gelmediği ve ayrıca bir talepte de bulunulmadışı anlaşılmakla Yargıtay C.Savcısının uygun görülen talep ve mütalaası dairesinde DURUŞMASIZ inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek vaktin darlığına binaen dosyanın incelenmesi başka bir güne bırakılmıştı.Bugün dava evrakı incelenerek aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.Delillerle iddia ve savunma duruşma gözönünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen müdafiilerinin temyiz itirazlarının reddiyle sanıklar Dursun ve Necati hakkında reşit olan mağdureyi zorla kaçırıp alıkoymak ve ırza geçmek sanık Fitnat hakkında reşit olan mağdureyi zorla kaçırıp alıkoymak ve ırza geçmek suçlarına katılmaktan verilen usul ve kanuna uygun olan mahkumiyet hükmünün ONANMASINA,Sanık Sercan hakkında zorla kaçırıp alıkoymak suçuna ilişkin kurulan hükmün incelenmesinde ise;Sair temyiz itirazlarının reddiyle,Ancak;Sanığın suç tarihindeki yaşı ve zorla kaçırıp alıkoymak suçu için hükmolunan ceza miktarı nazara alındığında, 5560 sayılı Kanunun 40.maddesi ile değişik Çocuk Koruma Kanunun 23.maddesinde çocuğa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda, Ceza Muhakemesi Kanunundaki koşulların varlığı halinde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği belirtilmiş ise de, suç tarihindeki lehe yasa ve müktesep hak hükümleri gözetilerek, 15.07.2005 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23.maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağının takdir ve değerlendirilmesinin mahkemesince yapılması lüzumu,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 Sayılı Yasanın 8/1.maddesi gözetilerek CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 5.2.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.