Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5455 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15299 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 5 - 2013/15888MAHKEMESİ : Düzce 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 04/12/2012NUMARASI : 2012/362 Esas, 2012/480 KararSUÇ : Rüşvet almak Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Suç tarihinde maddi hasarlı kaza yapan ve bilahare aracını hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen V..D..un tamirhanesine götüren müştekinin yanına gelen polis memurlarının aracın muayenesinin yapılmamış olduğunu belirterek bağlanmaması için rüşvet istedikleri, Veysel’in pazarlık yaparak 250 TL parayı sanıkların aracına bıraktığı ve bu şekilde atılı rüşvet alma suçunu işledikleri kabul edilerek yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de; dosya kapsamı, mevcut deliller, 11/10/2010 gün ve 2010/5776-7402 sayılı bozma ilamımız üzerine celbedilen soruşturma raporu ve belgelere nazaran müştekinin 13/02/2009 günlü savcılık beyanında rüşvet istemeye gelen iki polis memurunun, kaza yaptığında ilk gelen memurlar olmadığını ifade ederek hiçbir aşamada sanıkları teşhis edememesi, kurumdan gelen yazı içeriğine göre ibraz edilen telsiz kayıtlarının doğruluğu ve bu kayda göre ilk müdahale eden ekibin sanıkların görevli olduğu 5422 sayılı ekip olması, dinlenen savunma tanıklarının bunu doğrulaması, getirtilen soruşturma dosyasında da beyanlarına başvurulan müşteki, V.. D.., tanıklar ve sanıkların iddia ve suçu inkarları ile kovuşturma sırasında da aynı inkarlarını devam ettirmeleri karşısında, dosyada sanık Veysel’in hazırlık aşamasında parayı bizzat kendisinin kamu görevlilerine verdiğine dair, müşteki M.. B..’nın savcılık beyanıyla çelişen ifadesi ile vesikalık fotoğraflardan sanık B.. G..’i teşhisi dışında delil bulunmadığı, iletişimin tespiti neticesi elde edilen konuşma içeriklerinden suçu işleyenlerin bu sanıklar olduğu sonucuna ulaşılamadığı ve açıklanan tüm bu hususların sanıklar lehine şüphe doğurduğu, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince de atılı suçtan delil yetersizliğinden beraetlerine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanıklar müdafiilerin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle hükümlerin CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.