Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5232 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1226 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2011/69205MAHKEMESİ : İstanbul 3. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 21/10/2010NUMARASI : 2009/198 Esas, 2010/391 KararSuç : Görevi kötüye kullanmaMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:21/10/2010 tarihli oturumda, Cumhuriyet Savcısı tarafından TCK 257/3. madde kapsamında cezalandırılmasına ilişkin esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapmış olan sanık hakkında tebliğnamede yer alan (2) numaralı bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak;İstanbul Dinlenme ve Bakımevinde sosyal çalışmacı olarak görev yapan ve bu görevi kapsamında Kurum sakinleriyle yakın ilişkide bulunup yardımla yükümlü olan sanığın, daha önce yürürlükte olan bağış uygulamasının kaldırılmış olduğunu bilmesine rağmen, tek kişilik odaya geçmek isteyen ve yaşları, sağlık durumları itibariyle bu uygulamanın yürürlükten kalktığını bilebilecek durumda olmayan mağdurları görevinin sağladığı güveni kötüye kullanmak ve ikna etmek suretiyle bağış adı altında paralar aldığı, bu şekilde gerçekleşen eylemlerinin TCK'nın 250/2. maddesi kapsamında mağdur sayısınca irtikap suçunu oluşturduğu gözetilmeden oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de;Hükümden sonra 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Kanunun 1. maddesi ile TCK'nın 257/1-2. madde-fıkralarında yer alan "kazanç" sözcüğünün "menfaat" olarak değiştirilmesi ve bu fıkralarda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının da indirilmesi karşısında TCK'nın 7/2. madde-fıkrasındaki "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,Suçu 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 12/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.