Tebliğname No : 5 - 2012/144354MAHKEMESİ : Bursa 3. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 27/02/2012NUMARASI : 2010/319 Esas, 2012/70 KararSuç : Zimmet, resmi belgede sahtecilikMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;Hükmolunan cezaların nev’i ve miktarına göre sanık müdafiin vaki duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin sanık müdafii ile katılan vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz istemleriyle sınırlı ve duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Sanığın, görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi belgeleri sahte olarak düzenlemesi şeklindeki eyleminin TCK'nın 204/2. maddesindeki suçu oluşturmasına karşın, TCK'nın 204/1. maddesi gereğince eksik ceza tayin edilmesi ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunun TCK'nın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesine rağmen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. madde ve fıkrası gereğince cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanığın kasa açığı biçiminde ortaya çıkan zimmete konu miktarı değişik zamanlarda mal edindiğinin sübuta ermediği, lehe değerlendirme ile tek seferde temellük ettiğinin kabulü gerektiği gözetilmeden TCK'nın 43/1. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini,Hükmün esasını oluşturan kısa kararda etkin pişmanlık nedeniyle indirim yapılırken CMK'nın 232/6. maddesine aykırı olarak uygulama maddesi gösterilmemiş olduğu halde, gerekçeli karara TCK'nın 248/1. maddesinin eklenmesi,Katılanın kendisini vekil ile temsil ettirmiş olmasına karşın, lehine karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 madde ve fıkrası uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin belirtilen sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak zimmet suçuna ilişkin hüküm fıkrasından TCK'nın 43/1. maddesinin uygulamasına ilişkin bölümün çıkarılması, etkin pişmanlığa ilişkin bölüme “TCK'nın 248/1. maddesi” ibaresinin eklenerek bu bölümdeki “dört yıl” ibaresinin “üç yıl”, TCK'nın 62/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümdeki “üç yıl dört ay” ibaresinin “iki yıl altı ay”, TCK'nın 53/5. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümdeki “bir yıl sekiz ay” ibaresinin ise “bir yıl üç ay” şeklinde değiştirilmesi ve hüküm fıkrasına vekalet ücretine yönelik olarak “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.400 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan kuruma ödenmesine" cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.