Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5191 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13606 - Esas Yıl 2013





Esas No : 2013/13606 Karar No : 2014/5191Tebliğname No : KYB - 2013/250876 Zimmet ve görevi kötüye kullanma suçlarından şüpheliler C.. Ö.., T.. T.., M.. E.. ve İ.. Y.. haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/11/2012 tarihli ve 2011/6355 soruşturma, 2012/2364 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/12/2012 tarihli ve 2012/1092 Değişik İş sayılı kararının;Dosya kapsamına göre, şikâyetçinin zimmet ve görevi kötüye kullanma iddiaları üzerine yürütülen soruşturma sonucu şüpheliler hakkında kamu davası açmaya yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinde yer alan "Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği İzlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 14/11/2007 tarihli ve 2007/9636-9375 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, şikâyetçinin Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesine yaptırdığı tespit sonucu alınan malzemelerin kooperatife ait araçlarda kullanılmaması şüphelilerin savunmalarında kooperatife araç kiraladıklarını, alınan malzemelerin de kiralanan araçlarda kullanıldığını savunmaları dikkate alındığında, kooperatife malzeme alınmasından önce araç kiralanıp kiralanmadığı, kiralanmış ise aracın tamirinin kiracı kooperatif tarafından karşılanıp karşılanmayacağı hususlarını içerir kira sözleşmesinin bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, ortada 5271 sayılı Kanuna uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanunun 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 12/07/2013 gün ve 94660652-105-10-4107-2013/11286/45123 sayılı kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden talebin kabulü ile Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 07/12/2012 gün ve 2012/1092 Değişik İş sayılı kararın CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 08/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.